Exemplos de uso de "bunu anlayacaktır" em turco

<>
Rahip bile bunu anlayacaktır. Это поймет даже священник.
Komisere bir hata yaptığımı söyleyeceğim ve o da bunu anlayacaktır. Я просто скажу капитану, что ошиблась, он поймёт.
"Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım. "Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу.
Umuyorum ki projemi gören herkes bu ülkenin basketbol konusunda ne denli tutku sahibi olduğunu ve yerel kültürde sporun ne kadar derin bir yer aldığını anlayacaktır. Я надеюсь, что каждый, кто увидит мой проект, сможет понять, насколько страна влюблена в баскетбол и насколько глубоко укоренился этот вид спорта в местной культуре.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Onların kıçının damak tadı başkadır, ve onun kıçı değişikliği anlayacaktır. У них другая поверхность на жопе, их жопа сразу поймет.
Bunu nasıl başardınız? Как вам это удалось?
Ne için olduğunu anlayacaktır. Она поймет, зачем.
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz. Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Ama Van Houten anlayacaktır. Зато Ван Хаутен поймут.
Ama sırf adamı çok sevdiğim için bunu söylemiştim, sevgi bazen bize saçma şeyler yapmaya itiyor. Но я предложила это только потому, что мне действительно нравился парень, и вы знаете, что любовь иногда заставляет нас совершать глупые поступки.
Kaybolduğunu fark ettiğinde bir şeyler olduğunu anlayacaktır, değil mi? Слушай, но она же поймет, что ключа нет?
Olay yeri cesedin üzerinde bunu buldu. Судмедэксперты нашли на теле эту вещь.
İyi biridir, anlayacaktır. Она крутая. Она поймет.
Eğer konuşman gereken anlamlı bir şeyler varsa bunu konuşman gereken tek kişi nişanlın. Если тебе нужно поделиться чем-то важным, ты должна рассказывать это своему жениху.
En azından bazıları bu gemide kalmanın ne kadar önemli olduğunu anlayacaktır. Хоть кто-то из них понимает, насколько важно остаться на корабле...
İşin aslı, film işinde, biz bunu sürekli yaparız zaten. Buna kesilmiş sahne deriz. К тому же, в фильмах мы делаем это постоянно, это называется удаленная сцена.
Klaus bu işteki payımızı anlayacaktır. Клаус увидит здесь наши роли.
Hey. - Bunu bilmediğimi mi düşünüyorsun? Эй Ты думаешь я не знаю этого?
İçinde yaşadığımız dünyanın ne kadar zorluklarla dolu olduğunu yakında anlayacaktır. Скоро она узнает, в каком суровом мире мы живем.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.