Exemplos de uso de "diye bağırıyordu" em turco

<>
Yahudi bir kadın vardı ve sürekli "Bardak altlığı!" diye bağırıyordu. У него есть эта ужасная еврейка, которая постоянно кричит "Подставки!"
"Böylesine çeşitli bir topluluk"... diye bahsediyor Fisher. Может быть потому, что многие из них - эмигранты.
Kazadan önce mi bağırıyordu? Она кричала до аварии?
Yani yarın biraz erken çıkabilirim diye umuyordum. Поэтому я завтра хотел бы уйти пораньше.
Yeni doğmuş çocuklar gibi ağlayıp bağırıyordu. Он орал и ревел как новорожденный.
Kim daha yavaş ölecek diye bir yarışma yapmıyoruz burada. Это вовсе не соревнование, кто может умереть медленней!
Çığlık atıyordu, bağırıyordu... Он кричал, орал...
Benim endişeme göre ortak zemin diye bir şey yok. Компромисса здесь быть не может, таково мое мнение.
Brad bağırıyordu ve Stacy ona gitmesini söyledi. Бред кричал и Стейси сказала ему уйти.
Kafan iyi olsun diye geldiysen evinde kalsan da olurdu. Если чтобы дуть, то мог просто дома остаться.
Veronica birine mi bağırıyordu, yoksa biri Veronica'ya mı bağırıyordu? Это Вероника кричала на кого-то, или кто-то на Веронику?
Eskiden Nico diye biriyle çalışırdı, ama o herif de bu işleri bıraktı. Обычно он работал с человеком по имени Нико, он тот уже завязал.
Bağırıyordu, ve bir de baktım bir kova dolusu çikolata sosunu yeni kırmızı gömleğimin üstüne döktü. Она кричит, и следующее что я вижу она поливает шоколадным сиропом мою новую красную рубашку.
Castle, bomba imha ekibinde bir gelişme var mıymış diye bakmaya git sen. Tamam. Касл, почему бы тебе не узнать, есть ли новая информация от саперов?
Bir adam dışarıda ona bağırıyordu. Мужчина кричал на нее снаружи.
Arabayı verir mi diye anneme bir sormam lazım. Я спрошу у мамы смогу ли взять машину.
Sarhoştu, çıldırmıştı ve bağırıyordu. Пьяный, ругался и кричал.
Ve istedik diye hemen söyleyecekler mi sanıyorsun? И они просто так о ней расскажут?
Çığlık atıyordu, yuhalıyordu, bağırıyordu. Она кричала, вопила, орала.
Yarın için desteğe ihtiyacın olur diye. На завтра, вдруг понадобится подкрепление.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.