Exemplos de uso de "eşit şekilde" em turco
Oturum himayesi aracılığıyla klanımıza, diğer hepinize verildiği gibi eşit şekilde yer verilmiştir.
Решением Конклава наш клан получил сотню мест, как и все остальные кланы.
Pekâlâ, bu ponponları daha eşit şekilde dağıtmalıyız.
Ладно, нужно прицепить эти помпоны более равномерно.
Ve bizden başka hiç kimse eşit şekilde paylaştırılmış adamızı yerle bir edemez.
И никто не сожжет наш разделенный поровну остров, кроме нас самих.
Ya, sanırım bazı insanlar bu şekilde şeylere karşı çok hassaslar.
Да, полагаю, некоторые люди слишком чувствительны к таким вещам.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor.
Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Yaraları en iyi şekilde sarmaya çalış. Onları başka bir yerde tedavi etmemiz lazım.
Заткните раны, как можете, но лечить их нам придется где-то еще.
Bence iblisin Heather'ın içinden çıkmış olması mümkün. Bir şekilde Melissa'nın içine girmiş. Valizde ne var?
Думаю, вполне возможно, что демон выбрался из Хэзер и смог проникнуть в Мелиссу.
Arkadaşlarını bu şekilde karşılamak gibi pis bir alışkanlığın var.
У тебя дурная привычка встречать своих друзей вот так.
Yılan onları, her şeye gücü yeten Tanrı ile eşit olacaklarına dair ikna etmişti.
Он убедил их, что они.. могли бы стать равным самому Господу Богу.
Bir şekilde buralarda dolaşabiliyor Harold! Kasap mı?
Представь, Гарольд, этот негодяй как-то выбрался!
Burada herkese eşit olanaklar sunulur, Bay McCullers.
Мистер МакКаллерс, здесь у всех равные возможности.
Esir ettikleri Hıristiyanları bu şekilde zorla Müslüman yapıyorlarmış.
Таким образом пленных христиан пытались убедить принять ислам.
Geçen akşam elimde bununla beraber çamura bulanmış bir şekilde uyandım.
Я очнулся вчера ночью весь в грязи вот с этим.
Uzun zamandır devletimizin politikası herkese adaletin gözünde eşit davranmak oldu.
Политика нашего государства видит всех людей равными в глазах закона.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.
Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.
Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.
Anuncie