Exemplos de uso de "gece yarısını" em turco

<>
Saatler gece yarısını vurduğunda hepimiz yeni bir başlangıç yapacağız. Мы начнем все заново, когда часы пробьют полночь.
Saat gece yarısını vurduğunda arkadaşı gelecek. В полночь дружок выйдет на свободу.
Birlikte yemek yediklerine, gece yarısını geçen saatlere dek domino oynadıklarına. Они вместе обедали, потом играли в домино почти до полуночи.
Yemin ederim, saat gece yarısını vurur vurmaz akıl sağlığı çanlarım çalmaya başlar. Вот честно, стоит только часам пробить полночь, и рассудок меня покидает.
Güney California'nın diğer yarısını yarın gece yaparız. Завтра ночью отработаем вторую половину южной Калифорнии.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Yoksa sadece yarısını mı anlatıyor? Или это только половина истории?
diye sormasıdır ve bu tam da bu gece oldu. "Этим вечером снова с HabibKhanT
İyi o zaman, yarısını ödersin. Хорошо, тогда можешь заплатить половину.
"Dün gece geç saatlerde müthiş bir karışım oldu." "Отличное сочетание для вечера после вчерашнего трудового дня".
Aylarımız o kadar yakındır ki; göğün yarısını kaplarlar. Наши луны так близко, что закрывают половину неба.
Rob da dün gece buradaydı. Роб был здесь вчера вечером.
Seni ararken hayatımın yarısını feda ettim zaten. Я пожертвовала ее половиной в поисках тебя.
Arthur'un, Ismere'e gitmesinden önceki gece, Kralın gizli konseyinin toplantısı vardı. В ночь перед отъездом Артура в Ишмир состоялось заседание тайного совета короля.
Morgan hisse senedi değerinin yarısını kaybetti. Акции "Морган" потеряли половину.
Yapma, dün gece öyleydin. А вчера ночью была такой.
Führer ülkenin yarısını yönetmeleri için bunlara nasıl izin verdi anlamıyorum. Не понимаю, почему фюрер разрешил им править половиной континента.
Dün gece yağmur yağdı, değil mi? Прошлой ночью же шел дождь, да?
Sandviçimin yarısını ister misin? Хотите половинку моего сэндвича?
Dün gece ailemle yemek yedim ve babam tüm yemek boyunca başımı şişirdi. Вчера я ужинал с родителями, и отец весь вечер меня попрекал.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.