Exemplos de uso de "halkın içinde" em turco

<>
Bu benim hatam değil, Fitz halkın içinde Olivia'ya şehvetle bakıyor. Я не виновата, что Фитц ищет взгляд Оливии на публике.
Yetkililer halkın öfkesiyle karşılaştığında sorumluluk sahibi bir hükümet, profesyonel ve cesur olmak zorundadır. (Власть обязана) стать ответственным правительством, профессиональным и смелым, когда сталкивается с недовольством людей.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Ya kendi halkın, onlar ne kadar saftı? А твой собственный народ, насколько они чисты?
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Osage portakalı için halkın taktığı bir çok isimden birisi. Одно из многих народных названий маклюры, китайского апельсина.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Halkın temsilcileri için şarap getir! Принеси вина для представителей народа!
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
WikiLeaks halkın bilgiye ulaşmasını yeniden tanımlıyor. WikiLeaks переопределил право общественности на информацию.
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Bana kalırsa kardeşin halkın önüne daha fazla çıkmalı. Думаю, твоему брату нужно почаще публично выступать.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Halkın arzularını yerine getiriyor. Она исполняет волю народа.
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Halkın kendi taraflarında olan birine ihtiyacı var. Простым людям нужен человек на их стороне!
Yumurtaların içinde ne var Rebecca? Что внутри яиц, Ребекка?
Çalıştığım süre boyunca tüm halkın hassasiyetlerine ve problemlerine karşı diyaloga açık olmak zorundayım. Я должен быть открытым для диалога, сочувствовать всем людям и их проблемам.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.