Sentence examples of "işe" in Turkish

<>
Hadi ama, V, bunu yapamaz. Seni akşamın 0'unda arayıp işe çağıramaz. Но ведь так нельзя, звонить в восемь вечера и вызывать на работу.
Derecelendirme aktif olarak MBA mezunlarını işe alan 2000'den fazla işveren tarafından seçilen işletme okullarına genel bir bakış sağlar. Рейтинг содержит обзор избранных бизнес-школ более чем 2000 работодателями, которые активно набирают на работу выпускников МВА.
Maalesef, şehirde eski suçluları bir tek yer işe alıyordu. К сожалению, для бывших заключенных была лишь одна работа.
Şu hindistan cevizinin nasıl işe yarayacağını anlatmak ister misin? А ты не хочешь рассказать, как работает кокос?
Bu kadar nefret ediyorsan, onu neden işe aldın? Если ты так её ненавидишь, тогда зачем нанял?
Bu, işe dönmemiz için son fırsatımız. Это наша последняя возможность вернуться в бизнес.
Seninle tanışmak istiyorlar, bilirsin, belki de seni Moda bölümünde işe alacaklar. Они хотят побеседовать с тобой и, возможно, нанять в отдел моды.
Daha büyük bir işe, daha çok sorumluluğa, müthiş gelir olanağına, ne bileyim. Куда? - К более ответственной работе, к возможности больше заработать, не знаю.
Nişanlanmamızdan sonra ben avukatlığa başladım, o ise, büyük bir firmada işe başlamıştı. После помолвки я ушла с прежней работы и нашла новую, в большой фирме.
Bak dostum, bizimle işe başladığında, bir ulaştırıcı olacaksın. Послушай, когда ты начнешь работать, ты будешь бегунком.
Alıp işe veya eve götürün.... veya nereye isterseniz, ama burada kalamazlar. Куда вы их денете - ваше дело, но здесь они не останутся!
Madem o kadar paranoyak, ne diye beni işe aldı? Если она такой параноик, почему сразу же наняла меня?
Yani, yarın açıyoruz, ve kimseyi işe almadık mı? Мы открываемся завтра и мы так никого и не наняли?
En azından Rebecca'nın yalanlarından biri sonunda işe yaradı. Ну, ложь Ребекки хотя бы нам поможет.
Kemik iliği nakli SCID'li çocuklarda işe yarayabiliyor. Uygun donör arıyoruz. Пересадка костного мозга может помочь, поэтому мы ищем донора.
Bakan Morel, Maigret'in en iyi adamları bütün zamanlarını bu işe veriyor. Министр Морель, лучшие люди Мегрэ работают над этим делом круглые сутки.
General Hammond Başkan'ı da mı işe karıştırdı, efendim? Генерал Хэммонд привлёк к этому делу Президента, сэр?
Annem çocuklarla evde kaldı, babam da takım elbiseyle kravatını takıp işe gitti. Майк был дома с детьми Пока папа носил костюм и был на работе.
Savunma Bakanlığı, işe alımları ve sivil istihdamı artıracak. Министерство обороны будет нанимать новых рекрутов и гражданских служащих.
Ama işe yaramaz. Yeni belgeler, yeni bir geçmiş, hatta yeni bir yüz bile. Но это просто не получится - новые документы, новая легенда, даже новое лицо.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.