Sentence examples of "izin vermeyeceğiz" in Turkish

<>
Bizi etkilemelerine izin vermeyeceğiz diye anlaştık sanıyordum. - Öyle zaten. Мы же вроде согласились, что не будем об этом думать.
Kusaka-sama'nın planı gerçekleştirmesine engel olmana izin vermeyeceğiz! Мы не позволим тебе разрушить планы Кусаки-сама!
Ana durum, tahta geçmesine izin vermeyeceğiz. Но мы не позволим ему заполучить трон.
Ailenizin başına kötü bir şey gelmesine izin vermeyeceğiz. Мы не допустим, чтобы ваша семья пострадала.
Ama o yasağın bizi durdurmasına izin vermeyeceğiz. Но мы не позволим этому остановить нас.
Yayıncıların kitabın piyasaya nasıl süreceğimize karar vermelerine izin vermeyeceğiz. Мы не позволим издателю решать, как публиковать книгу.
Bak, bugünün bizi daha fazla hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Мы не допустим, чтобы этот день нас победил.
Dinle beni! Hayatlarımızı tehlikeye attık. Ama başkalarının hayatlarımızı tehlikeye atmasına izin vermeyeceğiz. Слушай, мы рисковали жизнями, но другим мы рисковать ими не позволим.
Yakıp yerle bir etmenize izin vermeyeceğiz. Мы не позволим вам его сжечь.
Belli ki, bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Конечно, мы не позволим этому случиться.
Asla şeytanın bizi yolumuzdan çevirmesine izin vermeyeceğiz değil mi? Ты ведь никогда не был убежденным борцом против зла?
Hayatını riske atmana izin vermeyeceğiz. Мы не позволим тебе рисковать.
Ama bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Но мы не допустим этого.
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Hayır, o gemiye işaret vermeyeceğiz. Нет. Мы не дадим сигнал кораблю.
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir. Духи не позволят мне колдовать, я должна снять проклятие.
Size hiçbir şey vermeyeceğiz! Вам ничего не дадим!
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Ona ne kolyeyi ne de Miles'ı vermeyeceğiz. Мы не отдадим ему ожерелье или Майлза.
Sen de herşeyin onunla ölmesine izin mi verdin? Ты позволишь всему этому умереть вместе с ней?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.