Sentence examples of "kız öğrenci" in Turkish

<>
İki İngiliz kız öğrenci, günah çıkarıyormuş. Две английские школьницы по пути на исповедь.
Boko Haram, kaybolan kız öğrenci için sorumluluğu üstlendi. Боко Харам взяла на себя ответственность за пропавших школьниц.
Sadece güzel bir kız öğrenci gibi görünmek istiyorum. Я тоже хочу выглядеть, как симпатичная школьница.
Okulumuzda gerçekten bir kız öğrenci mi varmış? У нас в школе правда есть девушка?
Bu kız her hafta gelirdi, Öğrenci, sarışın... Эта девочка приходила каждую неделю, студентка, блондинка...
"Uygunsuz" kıyafet giymek suçlamasıyla utanç yaşayan kız, turnuvadan çekildi. Смущенная обвинениями в ношении "неприличного" наряда, девушка покинула турнир.
Süresi belirsiz olarak öğretim görevlisi çalışmayı durdurdu ve 31 öğrenci okula gitmeyi kesti. члена преподавательского состава прекратили свою работу на неопределенный срок и ученик прекратили посещать школы.
On kız çocuğundan üçü henüz hiçbir eğitim kurumuna kaydolmamış durumda. девочки из никогда не были зачислены в какое - либо образовательное учреждение.
Assefa, sadece yazılarıyla değil aynı zamanda çeşitli siyasi gruplar düzenlemesiyle 'lerin Etiyopya öğrenci hareketi sırasında ve sonrasında belirgin bir rol oynamıştır. Как своими трудами, так и непосредственно занимаясь организацией различных политических формирований, Ассефа сыграл выдающуюся роль как в период студенческого восстания в - х, так и в последующие годы.
Bişkek merkezli bir kadın örgütünün tahminlerine göre yılda yaklaşık, 800 kız kaçırılıyor ve bunlardan yaklaşık, 000'i bu esnada tecavüze uğruyor. Согласно подсчетам Центра Женщины в Бишкеке, ежегодно в стране похищаются девушек, из которых около подвергаются изнасилованию.
Hükümetin okullardaki "yeniden yapılandırma" planında geri adım atmasından dolayı, São Paulo'daki öğrenci harekatının büyük bir zafer kazandığı görülüyor. Движение студентов Сан - Паулу одержало крупную победу. Правительство откладывает свой план "реорганизации".
Yemen'de İşçi Bir Kız Çocuğu Работающая девочка из Йемена
Ana harika bir öğrenci. Ана была лучшей ученицей.
Özellikle kız sokak çocukları, taciz ve istismarlara karşı çok savunmasız durumda. Из числа беспризорных детей, именно девочки более уязвимы к насилию и эксплуатации.
Sınıftayız, içerisi öğrenci dolu, hepimiz oturuyoruz. Мы в классе, за партами сидят ученики.
Haber bültenlerine göre, turnuvanın yöneticileri kızı turnuvadan diskalifiye ettiklerini yalanlıyorlar - ki gerçek bu çünkü kız kendisi turnuvadan çekildi. Опираясь на новости, организаторы шахматного турнира отрицают, что они дисквалифицировали девушку - правда то, что девушка сама покинула турнир.
Bu, Öğrenci Anti-Zorbalık Ekibi Asbaşkanı Perfecto Telles'in ilgisini çekmişti. Его заметил Перфекто Теллес, вице-президент школьного отряда против хулиганов.
Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı. Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест.
Şimdi gidip öğrenci ile konuşacağım. Я схожу пообщаюсь с учеником.
Yasalara göre kız - kaçırma'ya üç yıl hapis cezası verilmesine rağmen, kaçırılmaya maruz kalan mağdurdan sadece biri dava açıyor. Только одна из подает иск на похитителя, хотя в Уголовном кодексе страны предусмотрено наказание в виде лет лишения свободы за похищение женщины для вступления в брак вопреки ее воли.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.