Exemplos de uso de "kadar yakışıklı" em turco

<>
Senin ne kadar yakışıklı olduğundan bahsettik. Мы обсуждали, какой ты красавец.
Bak ne kadar yakışıklı oldun. Смотрите, какой вы симпатичный.
Hiç bu kadar yakışıklı birisinin üstünde çalışma imkanım olmamıştı. Мне первый раз достался такой красивый материал для работы.
Tekne de en az kaptanı kadar yakışıklı. Красивая лодка, но капитан еще лучше.
Ve anlamalısın, benim kadar yakışıklı olduğun zaman çok az şey canını sıkar. И ты должен понимать, что такого красавчика, как я сложно задеть.
Bu kadar yakışıklı olduğunu hiç fark etmemiştim. Я никогда не замечала насколько ты симпатичный.
Mesela ben de bu kadar yakışıklı değilimdir. Например, я вовсе не настолько красавец.
Frankie, ne kadar yakışıklı olduğundan haberin var mı? Фрэнки, ты хоть представляешь, какой ты симпатичный?
Dur da okul üniformanın içinde ne kadar yakışıklı olduğuna bakayım. Согласен? Дай посмотреть, какой ты нарядный в форме.
Kim sağdıcım olacak kadar yakışıklı? Кто будет самым красивым шафером?
Belki, o kadar da yakışıklı olmadığı içindir. Может, потому что он не настолько красив.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Yakışıklı, söz yazma arkadaşım orada oturuyor. Мой очень красивый со-автор сидит прямо здесь.
Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır. Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира.
Hoşça kal Yakışıklı Prens. Прощай, Прекрасный Принц.
Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor. Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно.
Evet, yakışıklı adam. Yetenekli, genç... Да, симпатичный, молодой, талантливый...
Karayip dili, örneğin, sorgulamadan kabul ettiğimiz İrlanda ve İskoç dili kadar belirgin ve kolayca anlaşılabilir bir dildir. Я не пишу в блог на постоянной основе, однако мне было важно начать его, чтобы сделать писательство центральной частью моей жизни.
Yakışıklı, genç bir İspanyol ile yatıyorsun, değil mi? Вы спите с молодым красивым испанцем, не так ли?
Katılımcılar $, 000'a kadar bursa başvurabileceklerdir. Заявители имеют право получить грант в сумме до долларов США.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.