Exemplos de uso de "kalacağını söyledi" em turco

<>
Giles geç kalacağını söyledi mi? Джайлз говорил, что задержится?
Travers en az bir ay kalacağını söyledi. Трэверс сказал, он на месяц приехал.
Basın toplantısı sırasında olay yüzünden "iftiraya uğradığını" söyledi: Во время пресс - конференции он сказал, что из - за этого случая его "оклеветали":
Sonra kimin yalnız kalacağını görürüz değil mi? Теперь посмотрим, кто останется в одиночестве.
Instagram profilinde, Japonya taşrasında bir reklam ajansında sanat yönetmeni olarak çalıştığı yazan Tanaka, kendi internet sitesinde projeyle ilgili olarak şunları söyledi: Из профиля Танаки можно узнать, что он работает арт - директором рекламного агентства в японской провинции. Вот что он сам говорит о своем проекте:
Kimin hayatta kalacağını Erica seçecek. Эрика выберет, кому жить.
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi. Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Ayrıca Louisiana'nın Catherine Durant ile kalacağını da varsayabiliriz. Предположим, что Луизиана останется с Кэтрин Дюрант.
Martino, bunu sana kim söyledi? Мартино, кто тебе это сказал?
Son uçağı kaçıramam. - Kalacağını söylemiştin. Я не могу опоздать на последний самолёт.
Arabadaki adam bir şey söyledi... Человек в машине что-то сказал...
Hep yanımda kalacağını mı? Bu imkânsız. Что она действительно захочет остаться со мной?
Az önce, vali olduğunda sapıklara çip taktıracağını mı söyledi o? Она сказала, что если станет губернатором, будет чипировать извращенцев?
Her zaman dünyada en son kendimin kalacağını düşünmüşümdür. Я всегда думала, что я останусь одна.
Hırdavatçı şunun gibi bir şey söyledi: Мужик с хозяйственного сказал что-то вроде:
Beni sevdiğini ve özlediğini söyledi. Говорит что любит и соскучилась.
Cat muhteşem bir iş çıkardığımı söyledi. Кэт сказала, что я молодец.
Waller burada kalmamı söyledi. Уоллер сказала оставаться здесь.
Annesinin öldürülmesiyle ilgili bir şey söyledi mi? Она сказала что-нибудь об убийстве своей матери?
Maury bana zor zamanlar geçirdiğini söyledi. Мори говорит, у тебя трудности.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.