Exemplos de uso de "mücadele etmek" em turco

<>
Ancak mutlaka doğru insanlar mıyız? Mücadele etmek için sahada baştan başa? Но разве мы достаточно подготовлены, чтобы вот так набрасываться на проблему?
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Mücadele etmek istiyorum, ama... Я хочу сражаться, но..
Sadece yaşamak da değil mücadele etmek için. И не просто жить, а бороться.
Bu ülke için beraber mücadele etmek için yaratılmışız. - Mücadelemiz bitmedi. Daha çok var. Созданы, вместе бороться за эту страну, и ни за что не бросим это.
Cohn var oldukça, iki düşmanla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Пока Кон действует, мы боремся с двумя врагами сразу.
Bununla mücadele etmek istiyorum, hepsi bu. Я хочу бороться, вот и всё.
gün mücadele etmek yerine sadece bir kişi ölümü seçmiş. Такие же случаи - дней, один выбрал смерть.
Mücadele etmek yerine hayatını yaşa. Вместо борьбы живи своей жизнью.
Amacım öteden beri onlarla mücadele etmek. Моя задача бороться вместе с ними.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun. И насколько сильно твое желание бороться за это.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Uğruna mücadele edecekleri bir gelecekleri olur. будущее, за которое стоит бороться.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.