Exemplos de uso de "rahatsız etmeye" em turco

<>
Basın çok rahatsız etmeye başladı. Эти журналисты стали такими назойливыми.
Başım ağrıyor, sen de beni rahatsız etmeye geldin. У меня раскалывается голова, а ты беспокоишь меня.
Her gün bu kadar yakın çalışmak ve hakkında bir şey bilmemek, beni rahatsız etmeye başladı. Мне как-то неловко. Мы целыми днями работаем рядом, а я совсем мало о тебе знаю.
Uyku saatlerinde komşuları rahatsız etmeye hakkın yok! Нельзя беспокоить соседей, когда они спят.
Seni mümkün olduğunca az rahatsız etmeye çalıştım. Я старался беспокоить тебя как можно меньше.
Seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim. не буду тебя больше беспокоить.
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Bence kendine biraz sert davranıyorsun. Bu da biraz rahatsız edici çünkü bu genelde benim ve Felicity'nin işidir. Ты слишком суров к себе, что раздражает, потому что обычно это наша с Фелисити работа.
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Şu heriflerin biraz önce seni rahatsız ettiğini gördüm. Я видел, что те парни тебе докучали.
Sadece diğer Seraf'ı bulmak istiyoruz ki hepinizin bedenindeki kutsal metni tercüme etmeye yardım edebilelim. Мы лишь хотим найти другого Серафима, чтобы перевести священные письмена на ваших телах.
Doktor, bu geç vakitte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. Доктор, мне жаль тревожить вас в такой поздний час.
Bu adamlara yardım etmeye çalıştım. Konu hakkında hiçbir şey... Я просто помогала ребятам Я ничего не знаю о...
Seni bir daha rahatsız etmeyeceğine dair bana güvenebilirsin. Уверен, он больше никогда тебя не потревожит.
Test etmeye başlayabiliriz ama kültürler büyümeden ölmüş olur. Но пока будет готов посев, он умрет.
Üstünde taşımaktan rahatsız olmuş olabilir. Может его было неудобно носить.
Sence örtbas mı etmeye çalışıyorlar? Думаешь, это просто прикрытие?
"Doktoru hafta sonu rahatsız edemezsin. "Нельзя беспокоить доктора на выходных.
Şimdi gidip bir yerde dua edin ve burada tövbe etmeye başlayın. Ты пришёл сюда и молишься, и начинаешь испытывать чувство покаяния.
Kahve yerine çay içtim diye bir insan bunu bu kadar rahatsız edici mi bulmalı? И если там скорее чай, а не кофе почему это должно кого-то беспокоить?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.