Beispiele für die Verwendung von "Проблема в том" im Russischen

<>
Но проблема в том, что мины постоянно двигаются, перемещаются случайным образом. Problem şu ki, mayınlar sürekli olarak hareket halindeler ve rasgele yer değiştiriyorlar.
Только проблема в том, что врачи запретили мне водить. Sorun şu ki, doktorlar henüz araba kullanmama izin vermiyorlar.
Проблема в том, что я наврала ему. Sürtük! Sorun şu ki ona yalan söyledim.
Проблема в том, что я не собираюсь отдавать этой женщине% от моей прибыли. Evet, sorunsuz bir şekilde alırız. Sorun şu ki, o kadına kazancımın yarısını vermeyeceğim.
Во многих регионах по - прежнему сохраняется проблема со средствами связи, что является очень большим препятствием для местных цифровых активистов. Oturumlar, internet ağı üzerinde yerli dil kullanımında karşılaşılan, klavyelerde bulunmayan karakterler gibi teknik sorunları içeriyordu.
Но суть в том, что там существуют целые цивилизации потомков людей с Земли. Ama konu şu ki, oralarda pek çok uygarlıklar var soyları insan ırkından gelen.
Но существовала одна маленькая проблема. Ama küçük bir sorun vardı.
Вопрос в том, где убежище Эми? Soru şu ki Amy'nin güvenli sığınağı nerede?
Для Луиджи Импастато не проблема найти выход. Luigi Impastato götürecek birini bulmada sıkıntı yaşamaz.
Суть в том, что я руковожу расследованием. Konu şu ki, soruşturmanın başındaki kişi benim.
Может проблема с подключением. Belki bağlantı problemi vardır.
Но хорошие новости в том, что мы победили. Biliyorum, iyi haber şu ki savaşı biz kazandık.
Бетт, думаю у нас большая проблема. Bette, sanırım ciddi bir problemimiz var.
Дело в том, что Изабелла слишком много думает. Gerçek şu ki, Isabella fazla detaylı şeyler düşünür.
Единственная проблема - где ей найти достойную пару? Tek sorun, kendi gibi birini nereden bulacağı?
Дело в том, что современная школа Полностью пропустила Вас. Gerçek şu ki, bugünün modern okulları sizleri sınıfta bıraktı.
Проблема в том, что она не пойдет на свидание без подружки. Tek sorun, "yanında bir arkadaşını" getirmezse benimle takılmayacak olması.
Суть в том, что Кристи фактически сказала ей, где именно искать фонарик. Gerçek şu ki, Christy esasında ona el fenerini tam olarak nerede bulacağını söyledi.
Но то была лишь проблема техники. Ancak bu basit bir mühendislik sorunu.
Дело в том, что я не обычный младенец. Gerçek şu ki, ben sıradan bir bebek değilim.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.