Beispiele für die Verwendung von "в твоём случае" im Russischen

<>
Но в твоём случае сделаю исключение. Ama senin durumunda bir istisna yapacağım.
В любом случае, удачи, приятель. Her iki durumda da sana iyi şanslar.
Я не представляю, как они оказались в твоём лофте. Onun senin çatı katında ne aradığına dair hiçbir fikrim yok.
Ясно, значит, в случае чего, мы сможем выехать с Манхэттена. Doğru. Yani acil bir durum olursa her zaman Manhattan'dan bir çıkış yolumuz var.
В твоём возрасте мне очень нравился парень. Senin yaşındayken, aşık olduğım biri vardı.
Ваша Честь, позвольте напомнить Отец Мор просил суд в случае признания его вины, огласить приговор незамедлительно. Sayın yargıç, yüksek müsaadenizle. Peder Moore duruşmaların başında eğer suçlu bulunursa cezanın derhal takdir edilmesini talep etmişti.
На твоём месте я бы сохранила остатки достоинства и порвала с ним. Yerinde olsam kalan haysiyetimi korur ve hemen bu işe bir son verirdim.
Обычно тела похищенных покрыты травмами, следами насилия, но не в этом случае. Genellikle böyle kaçırılmalardan sonra cesette travma ve taciz izleri bulunur. Ama bu sefer yok.
Наш общий друг Вон Дю Кларк заинтересован в твоём деле. Ortak arkadaşımız Vaughn Du Clark'ın senin durumundan bir çıkarı var.
И в случае проблем всегда просил звонить мне. Eğer başın belada olursa hemen beni ara dedim.
Я проинформировал окружной совет о твоём увольнении. Belediye Meclisi'ne görevden alındığın bilgisini verdim bile.
Вернусь в полночь или до: 30, в случае полной неудачи. Ya gece yarısı gibi dönerim ya da felaket olursa sekiz buçukta buradayım.
Я лишь думаю о твоём будущем. Senin geleceğini düşündüğüm için böyle konuşuyorum.
В любом случае, она выбрала неправильную сторону. Hangisi olursa olsun, yanlış taraf için çalışıyor.
Это нормально, это со всеми случается в твоём возрасте. Bu çok normal bir şey. Senin yaşındaki bütün kızlara olur.
В таком случае мне тебя жалко. Eğer öyleyse senin için üzgünüm dostum.
Учитывая мои преимущества, на твоём месте я бы сильнее старалась добиться моего расположения. Tüm kozların bende olduğunu biliyorsun. Yerinde olsam gözüme girmek için daha çok çaba gösterirdim.
В любом случае, ты ответишь на мой вопрос. Her iki durumda da, soruma cevap vermek zorundasın.
Думаешь Шак играл в баскетбол, когда был в твоём возрасте? Sen Shaq'ın senin yaşlarındayken basket atabildiğini mi sanıyorsun? - Evet.
В худшем случае это будет обычная окаменелость. En azından fosil kadar gerçeğine uygun olur.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.