Beispiele für die Verwendung von "доказывает" im Russischen

<>
И мой испачканный лифчик это доказывает. Buzlu içecek lekeli sutyenim bunun kanıtıdır.
Это письмо не доказывает наличия модели. O e-posta bir düzeni kanıtlamıyor ki.
Джоуи Мейсон может и обманул нас, но это не доказывает, что он убийца. Bu bir teori. Joey Mason bir yalancı olabilir ama bu onun bir katil olduğunu kanıtlamaz.
Но это кое-что доказывает. Ama bir şeyi kanıtladı.
Это лишь доказывает, что вы оба замешаны. Tüm bunlar sizin bu işte birlikte olduğunuzu gösteriyor.
И что это доказывает? Bu neyi kanitliyor ki?
Оно доказывает, что он совершенно чокнутый. Bu onun tam bir çatlak olduğunu kanıtlar.
Но эта улика убедительно доказывает, что перед нами убийца. Delil, kati bir suretle o adamın katil olduğunu ispatlıyor.
Это не доказывает ложь... Bu onu kandırdığımı kanıtlamaz.
Это доказывает мою точку зрения. Bu da benim noktamı kanıtlıyor.
Это доказывает, что Элоиза там. Bu Eloise'in de burada olduğunun kanıtı.
На самом деле нагота Энни доказывает, что наши стремления абсолютно невинны. Aslında, Annie'nin çıplaklığı çalışmalarımızın tam bir masumiyet içinde geçtiğinin de kanıtı.
Это лишь доказывает, что она кибер-хулиганка, а не сталкер. Bu onun bir zorba olduğunu kanıtlıyor, bir sapık olduğunu değil.
Утечка доказывает, что вы крали деньги компании. Sızdırılan bilgi şirket fonundan zimmetine para geçirdiğini kanıtlıyor.
Это доказывает теорию о том, что у нас у всех есть член с колыбели до могилы. Bu demektir ki, aklımızda Beşikten mezara kadar penis olduğu teoriyi kanıtlar. - Kendi adına konuş.
Это доказывает, что у тебя плохая удача. Ee işte bu da kötü şansın olduğunu gösteriyor.
И что это конкретно доказывает? Bu tam olarak neyi kanıtlıyor?
Она доказывает непредумышленное убийство заключенного одним из ваших офицеров. Bu memurlarınızdan birinin bir mahkumu kasıtsız olarak öldürdüğünü kanıtlıyor.
Один хороший обед ничего не доказывает. Güzel bir yemek hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Полагаю, наш маленький эксперимент доказывает, что нам следует слегка притормозить. Olmaz. Bu küçük deney ispatlıyor ki, biraz daha yavaş gitmemiz gerekiyor.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.