Beispiele für die Verwendung von "лучшую" im Russischen

<>
Так ты собираешься спокойно спать после того, как предала лучшую подругу? Oh, Sen uyuya bileceksin misin en iyi arkadaşına ihanet ettikten sonra?
Давайте ребята, дадим ему нашу самую лучшую еду. Haydi bakalım millet. Ona en güzel yemeklerimizin hepsini verelim.
Лучшую в мире пиццу делают в Буэнос-Айресе. Dünyanın en iyi pizzası Buenos Aires'te yapılıyor.
Выбрал лучшую фотку, и только на ней есть человек. En sevdiğim resmi buldum. Sadece bu resimde bir insan var.
Забыла рассказать тебе лучшую часть. En güzel tarafını söylemeyi unuttum.
Сделай то, что сделала я, когда одна дамочка-парикмахер пыталась увести мою лучшую подругу, Камиллу. Şimdi, insan hakları grubunda bir kadın en yakın arkadaşım Camilla'yı benden çalmaya çalıştığında ona yaptığımı yapacaksın.
Но я сделаю из тебя лучшую Истребительницу. Ama seni daha iyi bir avcı yapacağım.
Наверное он нашел лучшую работу, и хочет сделать вам сюрприз. Muhtemelen daha iyi bir iş bulmuştur ve sana sürpriz yapmak istiyordur.
В лучшую сторону или в худшую? İyi anlamda mı yoksa kötü mü?
Я хотел бы перебраться в лучшую каюту. yatacak Daha iyi bir odaya geçmek istiyorum.
Я знаю лучшую в мире. En iyisinden bir tane biliyorum.
Кроме того, я видела лучшую адаптацию Отелло на PBS. Hatta, PBS kanalında Othello'nun en harika uyarlamalarından birini izledim.
Я старалась сделать лучшую пародию на Эли. Elimden gelen en iyi Ali taklidimi yapıyordum.
К борьбе за перемены и лучшую жизнь! Daha iyi bir hayat için savaşmak için.
Я вот вспомнил твою лучшую гипотезу. Senin en iyi teorilerinden biri şu:
Я или сохраню жену и потеряю лучшую подругу или разведусь во второй раз, когда мне нет ещё и. Ya karımı seçip en iyi arkadaşlarımdan birini kaybedeceğim ya da arkadaşımı seçip'umdan önce ikinci kez boşanacağım.
Номинантами за лучшую режиссерскую работу становятся... Müzikal dalında en iyi yönetmen adayları...
Приготовь вашу лучшую комнату. En iyi odanızı hazırlayın.
Я потеряла лучшую подругу. En iyi arkadaşımı kaybettim.
Он оставил трон, исчез из Англии и забрал с собой лучшую часть английской магии. Tahtını terk etti, İngiltere'den kaçtı ve İngiliz büyüsünün en değerli kısmını da yanında götürdü.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.