Beispiele für die Verwendung von "оставила его" im Russischen

<>
Он поврежден. Но я оставила его на память. Zarar gördü ama anı olsun diye yanımda taşıdım.
Его мать умерла и оставила его одного. Annesi öldü ve onu bir başına bıraktı.
Оставила его с двумя детьми. Onu iki çocukla başbaşa bırakır.
Бэйли оставила его на своём столе. Bailey onu benim için masasına bıraktı.
Я просто оставила его умирать? Ben ölmesine izin mi verdim?
Бывшая подружка оставила его пару месяцев назад, а я просто не удосужился выбросить. Eski kız arkadaşım birkaç ay önce burada bırakmıştı, benim de atmaya fırsatım olmadı.
Знала, но оставила его одного. Biliyordum ama onu bir başına bıraktım.
Вы не могли бы его вернуть? Lütfen onu bana geri verebilir misiniz?
И ты оставила все ради этого места. Bütün hayatını buraya gelmek için feda ettin.
Но его страсть к правам и свободам человека заковала его в цепи. Fakat insan hakları ve özgürlüğüne olan tutkusu onu demir parmaklıklara tıktı.
Она оставила какое-нибудь послание для меня? Bir mesaj bıraktı mı? Bana?
Одни считают, что такое решение принесло ему больше голосов, сделав его поражение не таким сокрушительным; в то время как другие убеждены, что его обращение к крайне правым темам стало одной из причин, по которым электорат от него отвернулся. Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri olduğunu düşünüyor.
Мне нужно, чтобы оно было здесь, где я его оставила. Tamam mı? Onun burada, tam da bıraktığım yerde olmasını istiyordum.
Президент пытался его остановить. Başkan onu durdurmaya çalışıyordu.
Так ты оставила мне крошки на день рождения? Yani bana doğum günü ekmek kırıntıları mı bıraktın?
Его будет охранять только судебный пристав. Onu tek koruyan kişi mübaşir olacak.
Там она оставила красные трусики. Oraya kırmızı bir don bıraktı.
Я б его выжег калёным железом. Onu bulur ve bijon anahtarıyla döverdim.
Она оставила меня ради другого человека. Beni başka bir adam için bıraktı.
Я дала тебе слово и сдержала его. Sana bir söz verdim ve onu tuttum.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.