Exemplos de uso de "по стопам своего" em russo

<>
Пошла по стопам своего отца. Gerçekten de babanın izinden yürüyorsun.
В 2001 году он пошёл по стопам своего отца и присоединился к Футбольному клубу Ренн. 2001 yılında babasının izini takip etti ve Rennes'de devam etti.
Испугавшись неизвестного звука, оно даже может убежать, оставив своего детёныша. Sesten ürktükleri zaman, küçük yavrularını bile bırakıp kaçabilirler.
И ты пошла по их стопам. Sen de onların adımlarını takip ediyorsun.
Можем в автобусе в полный голос обсуждать свои проблемы с гинекологом.... Аргентинцы часто обращаются к психоаналитикам, так что можно часто услышать кого - нибудь, анализирующего жизнь своего партнера ". "Yüksek sesle konuştuğumuz için mi, yoksa dar görüşlü insanlar olmadığımız için mi bilmiyorum. Otobüsteyken, bir jinekologla yüksek sesle konuşabiliriz.... Arjantinliler psikanalize tabi olurlar, birinin partnerinin hayatıyla ilgili analiz yapıyor olduğunu duymak yaygındır."
То есть вы пойдёте по стопам доктора Мастерса, миссис Джонсон? Yani Dr. Masters'ın ayak izlerini takip ediyorum diyorsunuz, Bayan Johnson?
Я убила своего малыша и теперь его нет! Öz bebeğimi öldürdüm ve şimdi bebeğim artık yok!
Просто не иди по ее стопам, ладно? Onun adımlarını takip etme sen, olur mu?
Пол и Мэри Элис Янг похитили его и воспитали как своего. Paul ve Mary Alice Young onu kaçırıp kendi çocuklarıymış gibi büyütmüşler.
она прошла по стопам Христа. İsa'nın ayak izlerini takip etmişti.
Она даже боялась своего сына. Hatta kendi oğlundan bile korkuyordu.
Не следовать по стопам старика? Babanın adımlarını izlemek istemedin mi?
Последний путь старой шимпанзе совершался в величайшей серьезности, как будто она хоронила своего единственного ребенка. kıllı maymunun cenaze töreni, büyük bir ciddiyetle yerine getiriliyordu, kendi çocuğunun cenaze töreni gibiymişçesine.
Тебе придётся пойти по моим стопам? Benim izimden mi gitmek zorunda kalacaksın?
Дипломат может защитить своего ребёнка, а электрик нет. Diplomat oğlunu istediği gibi koruyor, ama elektrikçi koruyamaz.
Можно пойти по её стопам. Onun yolundan gitmek güzel olurdu.
Он послал своего бывшего агента на самоубийство? Eski bir adamını intihar saldırısına mı yollamış?
То есть, вы не пошли по религиозным стопам отца? Babanın dini görüşüne katılmıyor ve onun yolundan yürümüyorsun anladığım kadarıyla?
Чего ради ты рискуешь потерять доверие своего народа? Hangi anlaşma, kendi halkının güvenini kaybetmeye değer?
Похоже, кое-кто пошел по его стопам. Anlaşılan onun adımlarını takip eden biri var.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.