Beispiele für die Verwendung von "пост министра" im Russischen

<>
Занимал пост министра финансов в кабинетах Жана Дювьёсара (1950) и Жозефа Фольена (1950 - 1952), а потом сменил последнего на посту премьер-министра в январе 1952 года. Jean Duvieusart (1950) ve Joseph Pholien (1950-1952) hükümetlerinde Maliye bakanı olarak görev yapan Van Houtte, Pholien'in yerini Ocak 1952'de Belçika'nın Başbakanı olarak atadı.
Входил в первый кабинет Т. Аура в качестве министра юстиции, во втором кабинете Т. Аура занимал пост министра труда с октября 1971 по февраль 1972. Teuvo Aura liderliğindeki ikinci bir geçici kabine Liinamaa'nın Ekim 1971'den Şubat 1972'ye kadar Çalışma Bakanı olarak görev yaptığı sırada atandı.
В 1950 году в течение двух месяцев занимал пост министра юстиции. Devlet Bakanı unvanına kavuşan Carton de Wiart, 1950'de kısa bir süre için adalet bakanı olarak görev yaptı.
После отставки Кароя Куэн-Хедервари Лукач был 22 апреля 1912 года назначен премьер-министром и одновременно занял пост министра внутренних дел. Başbakan Khuen-Héderváry'nin 22 Nisan 1912 tarihinde istifasından sonra başbakan olarak atanan Lukács, aynı zamanda İçişleri Bakanlığı görevini de üstlenmiştir.
2 декабря 2008 заняла пост министра транспорта, инноваций и технологии в правительстве Вернера Файмана. 2 Aralık 2008 tairihinde Ulaştırma, Yenilik ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapmıştır.
В 1989 году занял пост министра образования; Eğitim bakanı (1989) olarak görev yaptı;
Членом правительства стал в 1971 году, заняв пост министра по делам местного самоуправления. Trygve Bratteli'nin ilk kabinesinin yanında Yerel Yönetimler Bakanı olarak görev yaparak 1971 yılında bir kabine üyesi oldu.
После победы "Грузинской мечты" на парламентских выборах 2012 года Майя Панджикидзе заняла пост министра иностранных дел в кабинете премьер-министра Иванишвили 25 октября 2012 года. Dışişleri Bakanlığı. 2012 genel seçimlerini Gürcü Rüyası'nın kazanmasının ardından, 25 Ekim 2012'de açıklanan başbakan İvanişvili'nin kabinesinde dışişeri bakanı olarak Panjikidze'nin adı yazılıydı.
В 2001 - 2007 гг. занимал пост министра финансов. 2001 yılında Maliye Bakanı oldu.
Мамука Бахтадзе родился 9 июня 1982 года в Тбилиси. С 13 ноября 2017 года занимал пост министра финансов Грузии. 13 Kasım 2017 tarihinde, Giorgi Kvirikaşvili'nin kabinesinde maliye bakanı olarak görev aldı.
В 1847 году был избран в бельгийский парламент и назначен на пост министра общественных работ. 1847'de Belçika Odasına seçildi ve Bayındırlık Bakanı seçildi. 1848'den 1852'ye kadar Finans bakanlığını elinde tuttu.
В 1906 году С. Заглул вошел в состав правительства, получив пост министра образования. 1906'da kurulan Eğitim Bakanlığı'nın başına getirildi.
В 1963 году Маргот Хонеккер заняла пост министра образования ГДР. 1963 yılında Margot Honecker Demokratik Almanya Eğitim Bakanı olur.
В 1981 году вернулся в Париж и занял пост советника министра иностранных дел. 1981'de Paris'e dönerek Dışişleri Bakanlığı'nda görev almaya başlamış ve Dışişleri Bakanı Claude Cheysson'un danışmanı olmuştur.
Министра здравоохранения Папуа - Новой Гвинеи обвиняют в запрете больницам распространять информацию о нехватке медикаментов в стране Papua Yeni Gine Sağlık Bakanı Ülkenin İlaç Açığına Dair Konuşmaları Engellemek İçin Genelge Yayınladı
Нельзя претендовать на пост губернатора в пятый раз. Valilik için beşinci kez aday olan kimse yok.
Алексей Волин, заместитель министра связи и массовых коммуникаций РФ, выступил на конференции с речью касательно вопросов кибербезопасности, беспокоящих обе страны. Rusya'nın haberleşme ve kitle iletişim bakan yardımcısı Aleksey Volin, konferansta yaptığı konuşmada bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen siber güvenlik konusundaki endişelerine değindi.
Чем он думал, покинув пост? Gustav! Görev yerini bırakıp gidiyor.
Согласно циркуляру, опубликованному и быстро распространившемуся в социальных сетях, только Канцелярия министра имеет право публиковать информацию о системе здравоохранения. Sosyal medyaya yüklenen ve hızlıca yayılan genelgede, yalnızca Sağlık Bakanlığı'nın sağlık sistemi hakkında bilgi vereceği belirtiliyor.
Мисс Данбар мы все трое принимали присягу, когда занимали свой пост. Bayan Dunbar, bu stüdyoda bulunan her üçümüz de görev yemini ettik.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.