Sentence examples of "собственном доме" in Russian

<>
октября года на него совершили нападение в его собственном доме, в результате погибла его домработница. Ocak'de evinde saldırıya uğradı, temizlikçisi saldırı sırasında öldürüldü.
Я просто хочу покоя в собственном доме. Иди. Kendi evimde huzurla oturmak için yalvarmak zorunda bırakma.
В собственном доме нахожусь где хочу. Evimde nereye gidip gidemeyeceğimi sana sormayacağım.
В моём собственном доме мне не оказывают должного уважения! Kendi evimde, doğru düzgün bir saygı göremeyecek miyim?
Сенатор Бенджамин Стерлинг находится в критическом состояние после ужасного нападения в его собственном доме. Senatör Benjamin Sterling'in bu sabah evinde uğradığı vahşi saldırı sonucu durumunun kritik olduğu söyleniyor.
Нарушение покоя в собственном доме. Это жалоба на неудобство. Eğer bir evin sessizliği bozuluyorsa bu rahatsız etme iddiasıdır.
Пожар, устроенный мисс Китинг в собственном доме. Bayan Keating tarafından kendi evinde başlatılan bir yangın.
В моём собственном доме. Hem de kendi evimde.
В нашем собственном доме. Yakında, evimizde olacağız.
В моем собственном доме? Evimde otururken. Yenilgi mi?
Это не мелочь - злить Короля в его собственном доме. ve bir kralı kendi evinde kızdırmak küçük bir şey değildir.
Ты торгуешь в собственном доме! Evde bırakmasaydın, tamam mı?
Полиция Юпитера установила личность двух убитых в собственном доме в тихом пригороде Бриджуотера. Jupiter Polisi, sakin muhit Bridgewater'daki evlerinde öldürülen iki kişinin kimliğini teyit etti.
Мы убили посланника богов в собственном доме. Kendi evimizde, tanrıların bir habercisini öldürdük.
Ты лжешь священнику в его собственном доме, когда пьешь его чай и ешь его блины? Yani sen bir din adamına kendi evinde, onun çayını içip tatlısını yerken yalan mı söyledin?
Молодежь Афганистана обычно живет со своими родителями до свадьбы, и авторитет старших в доме никогда не ставится под сомнение. Afgan çocuklar genellikle evlenene kadar aileleriyle yaşar ve ailenin en büyük üyelerinin tüm ev halkı üzerindeki otoritesi hiç şüphe götürmez.
Что император стал пленником в собственном дворце со дня коронации и остался им после отречения от престола. İmparator, taç giydiği günden beri kendi sarayında hapis. Ve tahttan feragat etmesine rağmen, hala hapiste.
Начиная с апреля года каждый день Тацуя Танака создает причудливые миниатюрные диорамы, используя обычные вещи, которые есть в каждом доме. Japon sanatçı Tatsuya Tanaka, sıradan ev gereçleri kullanarak, Nisan'den beri her gün tuhaf küçük dioramalar ortaya koyuyor.
Но исходя из прецедента на фирме, прямо сейчас Линдси должен вариться в своем собственном дерьме. Hiç haber yok. Daha önceki olaylara bakarak söylüyorum Lindsey şu anda kendi pisliğinin içinde haşlanıyor olmalı.
Если афганцы навещают семью, обедают или ужинают, то их матери, перед тем как уйти, проверяют, осталась ли посуда в доме родственников безупречно чистой. Eğer Afganlar akrabaları ziyarete giderse ve / veya orada öğle ya da akşam yemeği yerse, annelerin çocuklarının ev sahibinin tüm bulaşıklarını iyice yıkayacağı hakkında hiç bir şüphesi yoktur.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.