Beispiele für die Verwendung von "том же" im Russischen

<>
Подозреваемые работают в том же районе. O zaman şüpheli aynı mahallede çalışıyor.
И он предупредил о том же. O da beni aynı şekilde uyardı.
Через час, в том же месте, подводное землятресение в балла создает цунами, погибает тысячи человек. Bir saat sonra, aynı yerde büyüklüğünde bir deprem, 00 kişinin ölümüne sebep olan bir tsunami yarattı.
Я продолжаю спрашивать себя о том же. Ben de sürekli kendime aynı şeyi soruyorum.
В том же году Джеймс Томас Хамберстон основал компанию "Peru Nitrate Company" и организовал работы в Ла-Пальме. Aynı yıl, James Thomas Humberstone, La Palma'daki madenleri kapsayan Peru Nitrat Şirketi'ni kurdu.
В том же году Гилберт отправился в Вест-Индию с намерением заняться пиратством и основать колонию в Северной Америке, но экспедиция была прервана ещё до того как он пересек Атлантику. Aynı yıl içerisinde Gilbert, Kuzey Amerika'da korsanlık yapmak ve koloni kurmak amacıyla yola çıksa da Karayipler'e doğru yol alırken henüz Atlas Okyanusu'nu geçemediği sırada keşif yolculuğu iptal edildi.
Он умер 14 октября 1747 года в Сан-Кристобаль-де-ла-Лагуна и был похоронен в монастыре Санто-Доминго в том же городе. Amaro Pargo, memleketi San Cristóbal de La Laguna'da 14 Ekim 1747 tarihinde öldü, aynı şehirde bulunan Santo Domingo Manastırı'na gömüldü.
В том же году выпустил альбом "Gerilim 99 (Promo) (Напряжение 99 (Промо))". Aynı tarihte "Gerilim 99 (Promo)" adlı albüm çıkardı.
В том же году было подписано мирное соглашение между Константинополем и халифатом. Aynı yıl Konstantinopolis ile Halifelik arasında bir barış anlaşması imzalandı.
В том же году группа выступила на фестивале в Сплите, после чего их песня "Diridonda" стала национальным хитом. Aynı yıl Novi Fosili, "Diridonda" adlı şarkısının kısa sürede ülke çapında bir hit haline geldiği Split Festivali'nde oynadı.
В том же году он получил бельгийскую Золотую бутсу. Aynı yıl Belçika Altın Ayakkabı Ödülü'ne layık görüldü.
В том же году флот из 24 галер осадил город в Негропонте (Эвбея) и победил католический флот из 20 галер. Aynı yıl, 24 kadırgalı bir filo Negroponte adasında (Eğriboz Adası) bulunan Oreos kasabasını kuşattı ve 20 kadırgalı bir Latin filosunu mağlup etti.
В том же году стадион был включён в совместную заявку Хорватии и Венгрии на проведение чемпионата Европы по футболу 2012. Aynı yıl, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası ev sahipliği için Hırvatistan ve Macaristan'ın başarısızlıkla sonuçlanan ortak adaylık teklifinde yer alan stadyumlardan bir tanesi oldu.
В том же году она снялась в кинофильме "Super Noypi", который стал участником программы фестиваля Metro Manila. Aynı yılda dördüncü ve sonuncu filmi Super Noypi yılbaşında gösterime girdi ve 32. Metro Manila Film Festivali "ne katılım hakkı kazandı.
В том же году Группа начинает участвовать в акционерном капитале компаний "Fergallo" в Моттеджане (Мантуя), "SIM" в Сант "Атто (Терамо) и" Ellere "в Монтебелло-Вичентино (Виченца). Aynı yılda, Motteggiana (MN) "deki Fergallo, Sant" Atto (TE) "deki SIM ve Montebello Vicentino (VI)" deki Elletre gruba katılırlar.
В том же году Ильхан впервые сыграла в пьесе "Sevgili Golge" в театре "Kucuk Sahne". Aynı yıl içinde Küçük Sahne'de Münir Özkul ve Uğur Başaran ile "Sevgili Gölge" adlı oyunla ilk profesyonel oyununu oynadı.
В марте 2001 года производство Dreamcast было прекращено, и в том же году начались продажи Nintendo GameCube - в сентябре, и Xbox - в ноябре. Sega Dreamcast 2001 Kasım ayında üretimden kaldırılırken aynı yılın Eylül ayında Nintendo Gamecube ve Kasım ayında Xbox raflardaki yerini almıştır.
В том же году, дебютировала на телевидении, в варьете "Buona Domenica". Aynı yıl televizyonda düzenli olarak "Buona Domenica" adlı varyete gösterisine başladı.
В том же году она серьёзно заболела и решила переехать в Швейцарию, где 14 ноября поступила в женскую гимназию Цюриха. Ancak aynı yıl, ciddi bir biçimde hastalanarak, İsviçre "ye taşınmaya karar verdi ve 14 Ekim" de, Zürih "teki" Kız Lisesi "" ne başladı.
В том же году начал работать журналистом-фрилансером для "Canada Now". Aynı yıl gazeteciliğe başlayarak "Canada Now" gazetesinde serbest haberler üreten muhabir olarak çalışmıştır.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.