Beispiele für die Verwendung von "что заставил ждать" im Russischen

<>
Извини Доон, что заставил ждать. Merhaba Dawn. Seni beklettiğim için üzgünüm.
Извини, что заставил ждать. Seni beklettiğim için özür dilerim.
Извините, если заставил ждать. Senatör. Sizi beklettiysem özür dilerim.
Извините за то, что заставил вас ждать. İşte buradasın! - Beklettiğim için özür dilerim.
Прости, что заставил себя ждать. Bu kadar uzadığı için özür dilerim.
Простите что заставил вас ждать, детектив. Sizi beklettiğim için özür dilerim, Dedektif.
Извините, что заставил вас ждать. Doktor, sizi beklettiğim için üzgünüm.
Способом, что заставил меня прийти сюда и отказать вам лично. O yüzden buraya gelip bu işin olmayacağını bizzat yüzüne söylemek istedim.
Премьер-министр, извините, что заставил вас ждать. Sayın Başbakan, sizi beklettiğim için özür dilerim.
Что он заставил тебя сделать, Брендон? Hadi. - Sana ne yaptırdı Brendan?
Просто сидеть и ждать? Öylece oturup beklememizi mi?
Вовлеченные в данную кампанию активисты думают, что года тюремного заключения не достаточное наказание для того, кто похитил девушку и заставил ее вступить в брак. Для сравнения, человек, похитивший овцу может провести лет за решеткой. Bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar - özellike koyun çalmanın cezasınin yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa.
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах. Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Русские ждать не станут. Rusların bekleyecek hali yok.
Директор турнира отрицает то, что он заставил девушку выйти из турнира. Turnuvanın yöneticisi kızı turnuvadan çekilmeye zorladığını reddetti.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Ты оставила ее ждать и исчезла. O seni bekliyordu ve sen kayboldun.
Я заставил украсть его семена из лаборатории. Onu, tohumlarını laboratuvardan çalmaya ikna ettim.
Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме. Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor.
Нет времени ждать, чтобы его вылечить. Bunu tedavi etmek için bekleyecek zamanımız yok.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.