Sentence examples of "этот блок со взглядом" in Russian

<>
Черт подери этот блок со взглядом из-под перчаток. Bu peek-a-boo gardı da ne meret bir şeymiş.
Этот блок памяти заблокирован. İlk anı eşleşmesi kenetlendi.
Чтобы я стала девочкой со взглядом зомби на заднем сиденье перегруженного внедорожника? Tamamen yüklü bir cipin arka koltuğundaki zombi gözlü bir kıza dönüşmem mi?
Он назвал это "жених со взглядом". Buna da "Hisli Kamera" diyelim dedi.
Прошу поддержки, братец Блок! Destek lazım, Block kardeş!
После чего Винсент одаривает Гогена критическим взглядом и отрезает собственное ухо. Bunun üzerine Vincent Gauguin'e alaycı bir şekilde baktı ve kulağını dilimledi.
Также, когда я делал этот снимок, горели поля, так как фермеры очищали землю. Ayrıca bu görüntüyü yakaladığımda çiftçiler araziyi temizlerken tarla ateş içindeydi.
Тебя хотят перевести в более безопасный блок. Seni daha güvenli bir bloğa nakletmek istiyorlar.
Да, постарайся не встретиться взглядом. Evet, göz teması kurmamaya çalış.
Дорогие таджики Москвы, записывайте этот тягостный процесс и отправляйте СМИ. Lütfen bu meşakatli süreci kayıt altına alın ve basına yollayın.
Поехали в Блок Айланд. Benimle Block İsland'a gel.
Я собиралась рассказать тебе, но ты смотрела на меня детским доверчивым взглядом. Kimden bahsettiğini biliyorum. Sana söylemek istedim ve sonra o güvenen gözlerinle bana baktın.
Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı.
Удар, блок, ловушка, удар. Yumruk, blok, tuzak, yumruk.
Раньше он избегал встречаться со мной взглядом. Benimle konuşurken dahi gözlerime çok nadir bakardı.
Организаторы шахматного турнира якобы назвали этот наряд соблазнительным. İddialara göre bu elbise satranç turnuvasının yöneticileri tarafından kışkırtıcı addedilmiş.
Каждый блок вроде отдельного компьютера, способного поддерживать связь с другими блоками. Her blok kendi başına bir bilgisayar gibi davranıp diğerleri ile iletişim sağlayabiliyor.
Я говорю вам, эта девочка может разрушать стекло взглядом. Size söylemeye çalışıyorum, bu kız bir bakışıyla camları parçalayabiliyor.
Я хотел перенести этот способ мышления на фотографии и начал свой проект "Календарь миниатюр". Bu fotoğraflar öncelikle, günlük gereksinimlerle çevrili diorama tarzı figürleri resmediyor.
и каковы прогнозы, доктор Блок? Hastaya ne teşhis koydunuz Doktor Block?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.