Sentence examples of "çocuk büyütmek" in Turkish

<>
Bir çocuk büyütmek zorlu bir iştir biliyorum. Ama birbirlerine verecek çok sevgileri var. Знаю, что растить ребёнка нелегко, но они подарят ему столько любви...
Tek başına çocuk büyütmek... Воспитывать ребёнка в одиночку...
İradeleri yok. Çocuk büyütmek disiplin ister. Чтобы вырастить ребёнка, нужна дисциплина.
Burası gerçekten de bir çocuk büyütmek için harika bir ortam. Должна признать, здесь отличное место, чтобы растить ребенка.
Evet, bir çocuk büyütmek için zehirli bir yer. Да, тут достаточно опасно растить ребенка. Не переживай.
Tek başına çocuk büyütmek gerçekten zor olmalı. Должно быть, непросто растить ребенка одной.
Bir başına çocuk büyütmek zor olmalı. Наверно, сложно одной воспитывать ребенка?
Bir keresinde üzerinde "Bir çocuk büyütmek için kalabalık olmak gerekir" yazan bir tişört görmüştüm. Как-то я прочла одну майку, где говорилось "Чтобы вырастить ребенка, нужна деревня".
Yani, Dinamolar, çocuk büyütmek ve tek başına işleri yürütmek. Я про Динамос, воспитание ребёнка, ведение дела в одиночку.
Çocuk büyütmek, acı verici. Как же тяжко растить детей.
Ben çocuk büyütmek için işimi bırakamam. Я не брошу работу ради детей.
Dört çocuk büyütmek için çok fazla çalıştım. Потому что я старалась вырастить четырех детей.
Web sitelerinde, kuruluşun yaratıcı yollar kullanarak kültürel onarım projeleri, okur yazarlık ve sağlıklı çocuk gelişimi ile Gazze ve Batı Şeria'da görev yaptığı belirtiliyor. Согласно информации с официального сайта, эта некоммерческая организация работает в Газе и на Западном берегу реки Иордан, поддерживая проекты, посвященные культурному обновлению, ликвидации неграмотности, созданию здоровой среды для детей через творческое самовыражение.
İşleri büyütmek istiyordum zaten. Я уже подумываю расширяться.
Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir. Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий.
Kızımı tek başıma büyütmek zorundayım. Мне пришлось растить дочь одной.
Seçilen projeler ICT'nin çocuk ve gençlerin ihityaçlarına yönelik olarak ödüllendirilecektir. Будут рассматриваться проекты, которые развивают новые услуги с инновационным применением ИКТ для удовлетворения потребностей детей и молодёжи в своём сообществе.
Seni büyütmek kolay bir iş değildi. Эй, растить тебя было нелегко.
Abdülaziz'in oğlundan'sı hayatta kalarak yetişkinliğe ulaşabilmiş ve kendileri de çocuk sahibi olabilmiş. У Абдул - Азиза было сыновей, из которых дожили до зрелого возраста и уже имеют своих детей.
Varlıklarınızı büyütmek, bir çocuğu büyütmeye benzer. Подготовка преемника немного похожа на воспитание ребенка.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.