Beispiele für die Verwendung von "çok soğuktu" im Türkischen

<>
Evet, biraz çene çalmak için. Ama çok soğuktu, fazla kalmadım dışarıda. Да, поболтать, но было так холодно, что я не выдержал.
Evet, çok soğuktu. Да, она холодная.
Çok soğuktu, uzanmak istemiştim sadece, anlıyor musun? Было так холодно, я просто хотел отсидеться дома.
Bakın, dışarısı çok soğuktu. Послушайте, снаружи было холодно.
Müşteriler için çok soğuktu. Слишком холодно для клиентов.
Gözlerindeki bakış gerçekten çok soğuktu. У него был ледяной взгляд.
hava çok soğuktu, sanki kışın ortası gibiydi. А мне вдруг стало холодно, как зимой.
Bu sabah hava çok soğuktu. Было очень холодно утром.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Tatlım, o çorba soğuktu. Дорогая, суп был холодный.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Ve hava çok şiddetli soğuktu, iddiaya girerim ki öyleydi, değil mi? И там, наверное, ужасно холодно, ведь так да, да?
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Isıtma bozuk, hava soğuktu. Обогреватель сломался, было холодно.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Yatakta onun yattığı taraf soğuktu. Её сторона постели была холодная.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Çok karanlık ve soğuktu. Было темно и холодно.
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı. Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Birkaç gündür hava soğuktu. Последние ночи были холодными.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.