Beispiele für die Verwendung von "öldürmeye" im Türkischen

<>
Bu adam beni öldürmeye çalıştı. Этот человек пытался убить меня.
Ama Meghan neden üvey babasını öldürmeye çalışsın? Но зачем Меган убивать отчима? Ж:
Ruiz muhtemelen yarım kalan işi bitirmek için onları öldürmeye çalıştı. Tamam. Руиз, вероятно, пытался убить их, чтобы обрубить концы.
İki işe yarıyor. Motorları yağlamaya ve beyin hücrelerini öldürmeye. Отличная вещь для протирки двигателей и убийства клеток мозга.
Gladis de beni öldürmeye çalışmıştı, ama arabayla değil. Глэдис, каким только способом не пыталась меня прикончить.
Bunun bir komplo olduğunu ve onu öldürmeye çalıştığımızı söyledi. Что это заговор, что мы пытались убить его.
Glenn'e tuzak kurup ormana çekmiş ve onu öldürmeye çalışmış. Он заманил Глена в лес и пытался его убить.
Evet, birisi tüm ülkeyi dolandıran şu bankacı puştlardan birini öldürmeye çalışmış. Кто-то пытается убить одного из этих банкиров-засранцев, которые поимели целую страну.
Kendini kötü hissetme. Ben de düğünümü mahvettikten sonra Korra'yı öldürmeye çalışmıştım. Однажды я пыталась убить Корру, когда она разрушила мою свадьбу.
Olivier bana, birilerinin denekleri öldürmeye çalıştığını söyledi. Оливье мне сказал, что кто-то убивает подопытных.
Bir insan, buna Moriarty de dahil nasıl bir adamı, aslında görmediği birini öldürmeye ikna edebilir ki? Как кому-либо, в том числе и Мориарти, подстроить, чтобы человек убил кого-то непохожего на убийцу?
Ertesi sabah, biraz tavuk öldürmeye ve onların safralarına bakıp kabilenin kaderi hakkında konuşmaya başladılar.. На следующее утро они убили несколько куриц, и по их желчи предсказывали будущее племени.
Ayrıca bir daha öldürmeye meyilli olduğundan da emin olmalıyız. А еще надо убедиться, что он убьет снова.
Bu kapıdan giren Santos ailesinin son üyesi seni öldürmeye çalışmıştı. Последний из семейства Сантосов пришел сюда, чтобы убить тебя.
Adım Roy, geçen gün oğlunuzun boğarak öldürmeye çalıştığı çocuk benim. Я Рой. Тот, кого ваш сын тогда чуть не задушил.
İşte o zaman seni öldürmeye karar verdim Mick. Вот когда я решил убить тебя, Мик.
Ama kalkıp da intikam için bir sürü masum insanı öldürmeye başlamazdın. Но ты бы не стал ради мести убивать кучу невиновных людей.
Birileri seni öldürmeye çalıştığı için sen de hayatına yeniden başlamak zorunda kaldın mı? Вы когда-нибудь начинали все сначала только, потому что кто-то пытался убить Вас?
Biliyorsun, Hicks, öldürmeye devam edecek diye uyarmıştı. Знаешь, Хикс предупреждал что могут быть другие убийства.
Ve en sonunda batıya kalan son iki kişiyi öldürmeye karar verdim. И потом я отправился на запад, чтобы прикончить последних двоих.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.