Beispiele für die Verwendung von "önünde" im Türkischen mit Übersetzung "перед"

<>
Daha önce büyük jüri önünde bulundum, Frank. Я представал раньше перед большим жюри, Фрэнк.
'yi tamamlamak için sadece içeride Lincoln'un önünde bir fotoğrafa ihtiyacımız var. Нам, нам просто нужен снимок перед Линкольном, чтобы закрыть двадцатку.
Beni herkesin önünde küçük düşürmesine gerek yoktu. Не надо было меня унижать перед всеми.
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor. Молодой человек поет перед дверью.
Kilise kapısı önünde olay yeri şeridi görmeyi sevmiyorum. Мне не нравится видеть заградительную ленту перед церковью.
Dedektif Reagan Büyük Jüri önünde bu cuma tanıklık yaptıktan sonra kesinlikle mahkeme yolu açılacaktır. Детективом Рейганом в пятницу перед присяжными, они без колебаний проголосуют за обвинительный вердикт.
Korkusuz Beşli bile, bu büyük usta önünde saygıyla eğilirdi. Яростная Пятерка, склонились в уважении перед этим великим мастером.
İşte yine sen, bu sevimli genç bayanın önünde, gaz patlatıyorsun. Что ты за грубиян, зачем ты портишь воздух перед этой дамой.
Kendi ellerini, gözünün önünde olsa bile göremiyor. Да он перед носом своей руки не видит.
Dostum, niye beyaz bir adamın evinin önünde bekliyoruz? Чувак, почему мы сидим перед домом какого-то мужика?
"Federal yasa ve onun can yakan yıldızları önünde." "Перед законом федеральным и всеми жалящими звёздами его".
Çekingen bir Japon çömezin, Frasier ustasının önünde eğilmesi gibi. Как будто стеснительная японская послушница склоняется перед своим сенсеем Фрейзером.
Hayır. Ama bütün karakolun önünde Gates'in arabasını arayarak kendini rezil ettin. Но ты устроил спектакль с обыском машины Гейтса перед всем участком.
Bir saç fırçasını mikrofon yapar ayna önünde dans ederdim. Я танцевала перед зеркалом и держала щётку как микрофон.
Bir sonraki görüşmemiz büyük jüri önünde olacak. Следующий наш разговор будет перед большим жюри.
Ve eski paralılar kameraların önünde gösteriş yapıp dikkat çekmek için yalvarmazlar. А аристократы не расхаживают перед камерами и не молят о внимании.
Mikey'ın önünde benimle böyle konuşmaya nasıl cüret edersin? Не смей так разговаривать со мной перед Майки!
Vatandaşlığım için dava ettim ben de kanunlar önünde çok özel bir minnettarlık kazandım. Я судился за свое гражданство, поэтому у меня своя признательность перед законом.
Onun beni basının önünde itip kakmasının da bir önemi yok. И неважно, что он постоянно подставляет меня перед прессой.
Neden Kral'ın, karısının önünde kendi kendine yemesine izin vermiyorsun? Почему вы не даете королю есть самому перед его женой?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.