Sentence examples of "önünde" in Turkish

<>
Daha önce büyük jüri önünde bulundum, Frank. Я представал раньше перед большим жюри, Фрэнк.
"Binbir güçlükle Amelia yeni tamir olmuş zaman makinesinin önünde durdu. "С болью в сердце Амелия стояла возле отремонтированной машины времени.
Geoffrey Nicholson'ı bütün hastane kurulu önünde küçük düşürdüm. Унизил Джеффри Николсона в присутствии всего совета больницы.
Ve biraz önce gözümün önünde birini daha öldürdü! И только что убил кого-то на моих глазах!
Tam eski evimin önünde, büyük bir araba duruyordu. И прямо напротив моего дома стояла такая огромная тачка.
Estella'nın önünde bu kadar uzatmak zorunda mısın? Вам обязательно продолжать это на глазах Эстеллы?
Skeet, kapının önünde bir kadın var, doktoru görmek istediğini söylüyor. Скит, там женщина стоит, говорит, ей ко врачу надо.
Bunca insan Mike'ın ofisinin önünde ne yapıyor? Кто все эти люди около офиса Майка?
Bana bütün bu insanla önünde çenemi kapamamı söyleme! Не говори мне заткнуться перед всеми этими людьми.
Ama neden öyle bir şey yapayım ki. Burada geleceği icat eden adamı izlemek varken hem de gözümün önünde. Но зачем мне это, когда я могу наблюдать за человеком, который создаёт будущее прямо передо мной?
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama herkesin gözü önünde bir hayatın var. Ты мне правда нравишься, но у тебя очень публичная жизнь.
Yanmakta olan bir evin önünde durup size yangın sigortası teklif etmeme benziyor. Я стою рядом с горящим домом и предлагаю вам страховку от пожара.
'yi tamamlamak için sadece içeride Lincoln'un önünde bir fotoğrafa ihtiyacımız var. Нам, нам просто нужен снимок перед Линкольном, чтобы закрыть двадцатку.
Conrad'ın galerinin ve arabamın önünde beni bekleyen adamları vardı. Люди Конрада ждали меня возле галереи и моей машины.
Dr. Mackenzie'yi eşinin önünde, ölümle tehdit ettiniz mi? Вы угрожали убить доктора Маккензи в присутствии его жены?
Ben de onu kendim kazanmaya karar verdim böylece onu, gözlerinin önünde parçalara ayırabileceğim. Так что я решил выиграть его, чтобы уничтожить прямо у тебя на глазах.
Prova yemeğinden sonra gece yarısı herkesin önünde dans etmemiz gerekiyor. Мы должны станцевать напротив друг друга в полночь после репетиции.
Onbeş dakika önce Binbaşı Warren, General Smithers'ı herkesi önünde vurdu. минут назад Майор Воррен застрелил у всех на глазах генерала Смитерса.
Hey Max, kapının önünde bir kutu var ve içinden de bir ayıcık çıktı! Эй, Макс, у тебя там коробка стоит, а в ней медведь!
Beni herkesin önünde küçük düşürmesine gerek yoktu. Не надо было меня унижать перед всеми.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.