Beispiele für die Verwendung von "üzerine çalışıyorum" im Türkischen

<>
Bir zanlı üzerine çalışıyorum. Я слежу за подозреваемым.
Burada, Princeton'da yazdığınız denge kuramı üzerine çalışıyorum. Я изучал придуманную вами в Принстоне теорию равновесия.
Evet, devam kitabı üzerine çalışıyorum ama ağır gidiyor ve... Да я работаю над продолжением, но пишется медленно и....
Rus milletvekili Dmitry Gudkov ("Adil Rusya" partisi), düşünceli bir Facebook gönderisi yayınladı, metinde gösterinin doğallığı, toplumun tepkisi ve bunların gelecekteki Rus protestoları ve Rus devleti üzerine neler belirtebileceğine dair düşünceleri yer aldı: Российский парламентарий Дмитрий Гудков опубликовал в Facebook запись, в которой высказался о сути акции, реакции общества на нее и ее значении для государства и грядущих протестов.
Evet, şölen için bazı esprilerin üzerinde çalışıyorum. Ага, я просто писал шутки для банкета.
Bağımsız haber kaynağı Animal Político, cinayet öncesi Adame'ın birçok kez haberciliği bırakması üzerine tehdit aldığını yazdı. Независимое агентство новостей Animal Politico сообщает о том, что перед смертью Адаме несколько раз получал в свой адрес угрозы с требованиями прекратить журналистскую деятельность.
Bir şey göstermeye çalışıyorum. Я просто показать хочу.
Kov onu. Bana Blackie ile adamlarını üzerine salıp sahibi olduğum mallara dokunamayacağını öğretmelerini söyle. Давай я спущу на него Блэки, чтобы он больше не трогал мои вещи.
Bir gazete için çalışıyorum. Я работаю на газету.
Evet, sonra biri üzerine basıyordu. Да. А потом на него наступили.
Sağlıklı bir şeyler içmeye çalışıyorum. Поэтому пытаюсь пить только полезное.
Eğitmenlerinin beklentilerinin de üzerine çıktın. Вы превзошли ожидания своих кураторов.
Yarını kastetmiştim. Şerifin ofisinde çalışıyorum. Я работаю в офисе шерифа.
Polisleri üzerine mi saldın yoksa? Ты навел копов на нее?
Bir kampanya yürütmeye çalışıyorum. Я пытаюсь вести кампанию.
Kim yazdı bunu üzerine? Что на нём написали?
Karşı karşıya olduğumuz delilik düzeyini ölçmeye çalışıyorum, o kadar. Просто пытаюсь понять тот уровень безумия на который мы пойдем.
Jüpiter hayli gazlı bir gezegendir. Gazdan oluşur. Dolayısıyla üzerine iniş yapıp gezinebileceğiniz katı bir zemini yok. Эта планета состоит из газа, на ней нет твердой поверхности, на которую можно приземлиться.
Demek istediğim, bir sürü saçmalıkla uğraşmaya çalışıyorum. Скажем, я пытаюсь разгрести огромную кучу дерьма.
Çocuklarının mezarı üzerine yemin et. Поклянись на могиле своего ребенка!
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.