Beispiele für die Verwendung von "şarkı" im Türkischen

<>
Trisha, bu şarkı senin için. Триша, эта песня для тебя.
Şarkı, Almanya'nın Düsseldorf şehrinde gerçekleştirilen 2011 Eurovision Şarkı Yarışması'nda San Marino adına yarışmıştır. Stand by () - композиция, представившая Сан-Марино на конкурсе песни Евровидение 2011 в Дюссельдорфе. Её исполнила итальянская певица Сенит.
One Way'den Chance ile 4 tane şarkı bestelemek için işbirliğine girdi: Ли Донхэ сотрудничал с One Way "s Chance для создания четырёх песен:
Seni o kadar çok seviyorum ki şimdi kahkahalar atıp şarkı söylemek ve... Я люблю тебя так, что мне хочется смеяться и петь и...
"Bugün için asla geç değil" adlı bir şarkı yapıyoruz. Мы записываем песню под названием "И сегодня еще не поздно"
Bu geceyi yeni bir şarkı ile bitirmek istiyorum. Этот концерт я бы хотела завершить новой песней.
Bir şeyler yapıyordun, arkadaşların vardı, rock grubunda şarkı söylüyordun ve hayatını yaratıyordun. Ты что-то делала, у тебя друзья. Ты пела в рок-группе, наслаждалась жизнью.
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor. Молодой человек поет перед дверью.
Meg, uyurken şarkı dinlemeyi çok sever. Мэг любит слушать музыку когда она спит.
Sonra besteci bir arkadaşım kısa bir şarkı buldu. Но потом один мой друг-композитор придумал маленькую песенку...
Dave, kaldır kıçını da buraya gel ve bize bir şarkı patlat. Дэйв, тащи уже сюда свою задницу, и спой нам уже.
Şarkı Andrew Taggart, Ashley Frangipane, Shaun Frank, Frederic Kennett, Isaac Slade and Joe King tarafından yazılırken yapımcılığını The Chainsmokers üstlendi. Песня была написана Эндрю Таггартом, Эшли Франджипани, Шон Франком, Фредиком Кеннеттом, Айзеком Слэйдом и Джо Кингом.
Fıkralar anlatır dans eder ve şarkı söylerdi herkes katılır ve hoşça vakit geçirirlerdi. Он шутил, танцевал, пел и все веселились, весело проводили время.
Rahibe, Doktor Prakansh'ı şarkı söylerken duymayı göze alıyor musunuz? Падре, вы готовы рискнуть и послушать пение доктора Пракаша?
Gerçek tamamıyla pürüzsüz şarkı söylemek için yaratılmış bir ses. Настоящий совершенно не испорченный голос, рожденный для пения.
Baba, sana bir şarkı öğretmek istiyorum. Пап, я хочу научить тебя песенки.
Güzellik yarışmasında, tamamen yabancılarla dolu bir kalabalığın önüne çıkıp şarkı söyleyen Joey. Девушка, которая может встать перед толпой незнакомцев и спеть на конкурсе красоты.
Sen benim için otelimde şarkı söyle, ve bende sana oda servisi alayım. Ты споешь для меня в моем отеле, а я оплачу твое проживание?
O beni kesip açarken şarkı söylerim ben de. Я спою, пока он будет резать меня.
Şarkının video klibinde Madonna ve Timberlake şarkı söylüyorlar ve önüne çıkan her şeyi yutan siyah bir perdeden kaçıyorlar. В сопровождающем видео Мадонна и Тимберлейк пели и убегали от гигантского чёрного экрана, который пожирал все на своем пути.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.