Beispiele für die Verwendung von "şarkıyı söyleyen" im Türkischen

<>
Göçmenlere karşı bu eski şarkıyı söyleyen siyasiler sadece Fransa'da bulunmuyor. Подобные аргументы против иммиграции распространены не только во Франции.
O saçma şarkıyı söyleyen kişi. Она поёт эту дурацкую песенку.
Hayır, şarkıyı söyleyen Gordon Lightfoot. Нет, певец это Гордон Лайтфут.
Ermenistan'ın Türkmenistan elçisi, bu olayı en izole ülkelerden birinin bile küreselliğe ulaştığının göstergesi olduğunu söyleyen bir tweet attı. Сделал снимок и посол Армении в Туркменистане, порадовавшийся провозвестнику глобализации в стране, которая считается одной из самых изолированных в мире.
Bernadette için yazdığım şarkıyı bitirmek üzereyim. Я почти закончил песню о Бернадетт.
Bunu söyleyen de kere nişanlanan bir kadın. Говорит женщина, которая была раз помолвлена.
Oğlunu kaybeder ve bu inanılmaz şarkıyı yazar. Он потерял сына и пишет потрясающие песни.
Bunny ona "bana gerçekten doğruları söyleyen ilk kişisin" demiş. Банни говорила: "Вы первый человек, который говорит правду.
O şarkıyı beğendin mi? Тебе понравилась эта песня?
Bunu söyleyen kişinin şapkasında yazan: "Bahçe düzenleme ve bahçe malzemeleri" Это говорит человек в кепке с надписью "Озеленение и Садоводство".
Şu aptal şarkıyı söylemeyi kes. Прекращай петь эту тупую песню.
Silah tehdidiyle iyilik istemek gibi hayli kaba bir alışkanlığın olduğunu sana söyleyen olmadı mı hiç? Кто-нибудь уже говорил тебе, как грубо просить об одолжении, угрожая при этом пушкой?
Bu şarkıyı herkes bilir. Все знают эту песню.
Bacaklarımın çocuk bacağına benzediğini bebek elbisesi giydiğimi söyleyen sendin. - Bunu mu seviyorsun? - Hayır. Только что ты говорил, что не хочешь иметь дело с девочкой, а теперь тебе нравится.
Ya ben bu şarkıyı çok seviyorum. Черт возьми, обожаю эту песню!
Ve arazinin sınırda olduğunu bana söyleyen, kardeşin Oscar'dı. И это Оскар мне сказал, что земля американская.
anlaşılan, kimse bu şarkıyı sevmiyor. Оказывается некому не нравится та песня.
Sana hayatının ne denli boktan olduğunu söyleyen oldu mu? Hayır. Тебе кто-нибудь говорил, что ты нифига не разбираешься в жизни?
Bu şarkıyı çok uzun zamandır duymamıştım. Я давно не слышала эту песню.
Özgürlük, birkaç asilin dünyayı miras olarak alma hakkı olduğunu söyleyen bir doktrin üzerine kurulmadı. Свобода не основана на принципе, где сказано, что дворяне имеют право наследовать землю.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.