Beispiele für die Verwendung von "şey" im Türkischen mit Übersetzung "что-то"

<>
Onlar iyi bir şey görürler ve onu alırlar. Они видят что-то получше и хватаются за него.
Malia'nın bize söylemek istemediği bir şey. O yüzden muhtemelen kötü bir şey. Малия не хочет нам говорить, а значит, это что-то плохое.
Büyük ve kudretli Zachary hakkında başka bir şey hissettin mi? Ты почувствовала что-то еще о Закари, Великом и Могучем?
Bebeğim aklına bir şey koymuşsa eğer yoluna çıkmasanız iyi edersiniz. Если моя девочка что-то решит, лучше ей не мешать.
Bakalım, ellerinde Vanessa'yla ilgili bir şey var mı. Посмотрим, есть ли у них что-то на Ванессу.
İki parça akrilik arasında korunan bir şey gibi görünüyor. Похоже на что-то, законсервированное между двух акриловых пластин.
İsmin artık bir şey ifade ediyor. Имя - которое что-то значит сейчас.
Sokaktakiler Church'ün bir şey planladığını konuşuyor. Büyük bir şey. На улицах поговаривают, что Чёрч запланировал что-то крупное.
Adam kıçına bir şey girmiş gibi görünüyor, olay bu. Похоже у этого парня, что-то заклинило в его заднице.
"Biddy Fox'un gizli bir ini var" gibi bir şey miydi? Это было что-то вроде "У Лисички Бидди есть тайная нора"?
Mesajı değişti, farklı bir şey söylüyor. Послание изменилось, он что-то другое говорит.
İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor. Каждый день узнаешь что-то новое, да?
Perez Goetz'in sevgilisiymiş, herhalde çok şey biliyordu. Перес был любовником Гётца он наверняка что-то знал.
Evet, sol üst tarafta bir şey var. Да, есть что-то в верхнем левом углу.
Bu çocuğun, benim gibi matematik yarışlarına katılacak kapasitede olma şansı verecek bir şey var mı? Ну, что-то, что даст ребенку возможность стать главой математического кружка, как я был.
Baba, büyükbabamın kahvesinde değişik bir şey mi var? Папа, есть ли что-то необычное в дедушкином кофе?
Mutlaka hep yapmak isteyip de yapamadığın bir şey vardır. Должно быть что-то, что ты всегда хотел сделать.
Belki sana bir şey ima etmeye çalışıyorlardı. Возможно они пытались тебе что-то этим сказать.
Bugün bir tane de iyi bir şey olmasına sevindim. Я рад, что сегодня случилось хоть что-то хорошее.
Hayır, erken saatlerde üzücü bir şey gördüm de. Нет, я всего лишь видела что-то грустное ранее.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.