Beispiele für die Verwendung von "Anlıyorum" im Türkischen mit Übersetzung "понимаю"

<>
Benim gibi düşünmek ya da hareket etmenin geleneksel olmadığını anlıyorum. Bunu çok iyi anlıyorum. Понимаю, что сейчас не в моде думать и делать так, как я.
Anlıyorum ama bu benim yetki alanımda değil. Понимаю, но это вне моей юрисдикции.
Ama ben şöyle anlıyorum ki bundan sorumlu olan adam öldü. Но, насколько я понимаю, ответственный за это мёртв.
Ne demek istediğimi anlıyor musun? - Anlıyorum da birisinin gelip kafama bir kürek geçirmesini bekliyorum. Думаю, понимаю, и хочу, чтобы кто-то, сейчас дал мне лопатой по голове...
Üstelik Nana benimle birlikte yaşamaktansa Ren ile yaşamayı tercih etmesi de anlamlı. Her şeyi anlıyorum. Я также понимаю, что она выбрала жить с Реном, а не со мной.
Bazı insanların burayı kutsal bir yer olarak gördüğünü anlıyorum. Я понимаю, что некоторые считает это место священным.
Anlıyorum ki, Jedi mahkumla ilgili bir sorun var. Я так понимаю, что есть проблема заключённым джедаем.
Aslında, "seni anlıyorum" meselesini söylemeye çalışıyordum. Вообще-то я старался сказать, как я тебя понимаю.
Cabe seni neden sorumlu yaptı, şimdi daha iyi anlıyorum. Вот теперь я понимаю, почему Кейб старшей назначил тебя.
Açıkçası ben şunu anlıyorum: Burada cinayet işlemek normal karşılanıyor artık. Я так понимаю, в этом месте убийство в порядке вещей.
William Parker'ın kalıntılarını olumlu şekilde tespit ettiğinizi anlıyorum. Я понимаю, что опознаны останки Уильяма Паркера.
Bunun kötü bir kırık olduğunu anlıyorum, ama o kadar ağrımıyor. Я понимаю, что перелом плохой, но болит не сильно.
Lütfen önce benim girmeme izin ver. Durumun karmaşıklığını anlıyorum, ama bunu yapmana izin veremem. Я понимаю всю сложность этой ситуации, шеф, но позволить вам этого не могу.
Bir dakika. Alem yapmayı ve fahişeleri anlıyorum da, Vicodin ne alaka? Я ещё понимаю выпивку и проституток, но почему "Викодин"?
Prentiss Doyle'un tetikleyicisi. Kendisine ihanet eden kadından intikam almak istiyor ve bunu anlıyorum. Он хочет отомстить женщине, которая предала его, и я это понимаю.
Anlıyorum, bu yüzden de Bay Guerrero'nun fitil olma ihtimaline karşın bu belgeleri imzalamanızı istiyorum. Понимаю, поэтому даже рискуя рассердить мистера Герреро, хочу попросить вас подписать эти документы.
Anlıyorum ve Stan'in davasıyla ilgili geriye kalan dosyaları da çoktan getirttim. Понимаю, и я уже запросила остальные файлы по делу Стэна.
Anlamamıştım, ama artık anlıyorum ve senin de anlamanı istiyorum. Не понимала, но понимаю сейчас. И прошу тебя понять.
Anlıyorum bu avukat-müvekkil gizliliği, ama bütün istediğim Neel'ın dosyasına erişmemizi sağlamak senin için yasal yoldur. Понимаю, это адвокатская тайна, но я лишь хочу законно получить через тебя дело Нила.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.