Beispiele für die Verwendung von "Boş zamanında" im Türkischen

<>
Eskiden her boş zamanında karaoke yapardı. Раньше она постоянно пела в караоке.
Tüm o boş zamanında bir şeyler yapman gerekiyordu. Надо же было что-то делать в свободное время.
Çabuk! Boş zamanında yaparsın onu. Этим будешь заниматься в свое время.
Birisine sadece dakikaya orada olacağını söylersin ama evden daha yeni çıkmışsındır ve aslında zamanında orada olamayacaksındır. Когда вы говорите кому - нибудь по телефону, что будете через пять минут, хотя знаете, что только что вышли из дома и точно не появитесь в ближайшее время;)
Boş boş şeyler hakkında duyuruyor yapıyor öyle değil mi? Она будто делает большое событие из ничего, да?
Meg, tam zamanında geldin. Мэг, как раз вовремя.
Dinleyin kimse boş bir restoranda yemek yemek istemez, değil mi? Ребята.. Никто не хочет есть в пустом ресторане, да?
Haır, hayır, tam zamanında geldin. Нет-нет, ты как раз во время.
Ne zamandan beri boş arazi var buralarda? С каких пор где-то имеется свободная земля?
Umarım John ilaçlarını zamanında veriyordur. Джон вовремя дает вам таблетки?
Ülkedeki tesislerde şu anda boş yatak yok. В государственном учреждении сейчас нет свободных мест.
İşletme müdürü kirasını her ay zamanında yatırıyor. Его поверенный присылает плату каждый месяц вовремя.
Harper Avery Ödülü'nü ilk kazandığımda "Boş ver o erkekleri" diye düşündüm. В свою первую премию Харпера Эйвери я подумала "к чёрту мужчин".
Kız arkadaşınla aranı düzeltmek için tam zamanında geleceğim. Я вернусь вовремя, чтобы помочь твоей подружке.
Salı günü saat'te boş olmak kadar başarıyı belli eden bir şey yok. Ого, нет ничего лучше чем быть свободным во вторник в часа.
Suçlu anonsu zamanında güncellenmemiş. Не успели отозвать ориентировку.
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Kocamın yeni omlet tarifimi denemesi için tam zamanında evde olacağına dair hiçbir zaman en ufak bir şüphem olmadı. Я никогда не сомневалась, что мой муж будет дома вовремя, чтобы попробовать омлет по новому рецепту.
Yemeğindeki zehirle uzun ve boş bir koridorda kaburgalarına saplanmış bir bıçakla. Яд в пище, кинжал в спину в длинном пустом коридоре.
"Lakin masanın çok ötesindeki doktor zamanında yetişemedi." "Но сидящий далеко доктор не поспел вовремя".
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.