Beispiele für die Verwendung von "Dışarı çıkıp" im Türkischen

<>
Dışarı çıkıp bunu kutlayacağız. Сегодня мы идем праздновать.
Sanırım bu dışarı çıkıp yeni bir bikini almaya bahane. Думаю, это повод пойти и купить новое бикини.
İkimizin dışarı çıkıp kendi dans partimizi yapmamıza ne dersin? А может, выйдем наружу и продолжим кейли вдвоем?
Ne zaman dışarı çıkıp beni izleyeceksiniz? Когда вы выйдете на меня посмотреть?
Ben evde bir bebekle oturdum ki o arkadaşlarıyla dışarı çıkıp insanlarla iletişim kurabilsin diye. Я остался дома с ребёнком, чтобы она могла пойти с друзьями, развлечься.
Bence dışarı çıkıp sivilleri tehlikeden korumak umudun aktif bir sembolü ve de çok asil bir davranış. Я думаю, что благородно противостоять опасностям, чтобы защищать невинных, и быть символом надежды.
Niye dışarı çıkıp hatun kaldırmaya çalışayım ki? На фига мне теперь цеплять других девчонок?
Dışarı çıkıp dolaşmayı gençlerle konuşmayı severim. Люблю походить, поговорить с молодыми.
Gece dışarı çıkıp, sokaklara tuz serptim. Я ходил ночью и опрыскивал солью улицы.
Grace Powell, yaşında, iki çocuk annesi, kız kıza dışarı çıkıp eve dönmemiş. летняя Грейс Поуэлл, мать двоих детей, вчера ушла на девичник и не вернулась.
John John, hadi dışarı çıkıp biraz dolaşalım. Джон-Джон, пойдем на улицу. Пойдем, пройдемся.
Siz dışarı çıkıp gemiyi kurtarın. Идите наружу и освободите корабль.
Eve her geldiğimde, Toby, dışarı çıkıp, bu pislikleri temizlemekle uğraşıyor. Каждый раз, как я возвращаюсь домой, Тоби разгребает всё новый беспорядок.
Dışarı çıkıp insanlarla görüşmekten, dışarıdaki keşmekeşin içinde bulunmaktan nefret ederim. Я терпеть не могу работать. Не могу ходить встречаться с людьми...
Ama yine de, dışarı çıkıp insanlarla konuşabilirsin. Ты можешь выходить. И говорить с другими людьми.
Bender seni dışarı çıkıp neşelendirecek. Бендер вытащит тебя сегодня порезвиться.
Tyler sen dışarı çıkıp beni çek. Тайлер, снимай меня с улицы.
Dışarı çıkıp kutlamaya ne dersin? Что скажешь, пойдём отметим?
Bu akşam hep birlikte dışarı çıkıp kutlamalıyız. Сегодня вечером мы все должны это отпраздновать.
Dışarı çıkıp kendisine ortaklık edecek birini buldu ve neler başardığına bir bakın. Она взяла себе в партнёры мужчину и смотрите, чего она достигла.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.