Beispiele für die Verwendung von "Kızının" im Türkischen

<>
Yani Dillon'ın kızının bu ismi kullanması tesadüf değil. Значит, дочь Диллона неспроста взяла это имя.
Evet. Oğlum Iestyn'ın, kızının da izniyle kızını görmesine izin istemek için geldim. Чтобы мой сын Йестин имел разрешение с разрешения твоей дочери обвенчаться с ней.
Dominic hasta bir adam. Ve kızının geri dönmesi onu etkiledi. Доминик очень болен и возвращение дочери облегчения ему не принесло.
Julia kızının futbol takımında koçluk yapıyor. Джулия тренирует футбольную команду своей дочери.
Cadılar Bayramı partisi gibi bir şey yapıyorlardı. Babası kızının yoldan aşağı gittiğini burada görmüş. Они тут отмечали Хэллоуин, отец видел, как дочка шла по этой тропинке.
Şimdiyse Kupa kızının elinde, o da dışarıda bir yerlerde. Сейчас Чаша у его дочери, а он где-то там.
Kızının taklidini yapması için kız kardeşimi kullanıyordu, Perry. Он использовал сестру, чтобы изображать его дочь Перри.
O zaman belki kızının büyüyüşünü görmenin ve karınla uyumanın bir yolu olabilir. Doyle seni öldürecekti. Тогда возможно ты сможешь увидеть как растет твоя дочь и сможешь спать со своей женой.
Houghton "un 1934" teki beyin kanaması nedenli ani ölümüne müteakiben, Gilman kızının yaşadığı Pasedena Kaliforniya "ya geri taşındı. После внезапной смерти Хоутона в 1934 году от кровоизлияния в мозг, Шарлотта вернулась в Пасадену, где жила её дочь.
Bir kızın kaçırılacağını, bir generalin kızının kaçırılacağını söyledi. Он сказал, что похитят девочку, дочь генерала.
Kızının burada seninle ne tür bir geleceği var ki? Какое будущее уготовано твоей дочери здесь, с тобой?
Bunu kendi kızının vakıf fonunu yağmalayan kadın söylüyor. Сказала женщина, ограбившая трастовый фонд родной дочери.
Kızının bir insanla evlenip insan bir çocuğu olmasına izin mi verdin? Ты разрешил своей дочери выйти замуж за человека и родить ребенка?
Eğer kızının yaşlılıkta ne olacağını görmek istersen, anasına bakabilirsin. Хочешь увидеть, какая дочь будет в старости, посмотри на её мать.
Şimdi hayatım, benim için ve kızının hatırı için güçlü olacaksın. Дорогуша, ты должна быть сильной ради меня и твоей дочери.
Vampirlerden korktuğumu mu sanıyorsun? Belki arkadaşın Damon'un ya da kızının gelip günü kurtaracağını düşünüyorsundur. может ты думаешь твой друг Дэймон или твоя дочь могут прийти и спасти этот день.
Güzel, nazik ve ilham kaynağı kızının, bu şekilde acı çektiğini görmek, onun kalbini kırardı. И ей разбило бы сердце то, что ее прекрасная, добрая, вдохновляющая дочь так страдает.
Bilirsin, böylece dünya Başkan'ın kızının kirli küçük bir orospu olduğunu asla duymamış olur. Ну, чтобы мир никогда не узнал, что дочь президента - грязная шлюшка.
Lillian, eğer bu kamuya giderse ABD senatörü kızının Meksikalı uyuşturucu kartelince kaçırıldığı ve sınır ötesine götürüldüğü duyulursa... Лиллиан, если всплывёт наружу, что дочь сенатора США была похищена мексиканским наркокартелем и перевезена через границу...
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.