Exemplos de uso de "Söyledim" em turco

<>
Chloe'ya evde kalıp Lizzie'ye göz kulak olmasını söyledim. Я сказал Хлое остаться дома с Лиззи сегодня.
Benim de okuldaki işlerim yoğundu ve birbirimizi hep kaçırıyorduk. Ben de bu akşam aramasını söyledim. Мы продолжаем скучать друг по другу, так что я сказала ему позвонить мне сегодня.
Ben zaten her zaman çok tatlı bir çift oldukarını söyledim. Знаешь, я всегда говорил, что они прекрасная пара.
Spratt sana daha önce de söyledim, gizemli adamları çok takdir etmem. Спрэтт, я вам уже говорила, что не люблю загадочных недоговорок.
Tabii Eric, hiç kendime hakim olamıyorum ben bu yüzden parktaki simitçi adama söyledim. Да, Эрик, но я потеряла контроль и рассказала все булочнику в парке.
Söyledim sana, bu dikkati başka yere çekme. Говорю тебе, она просто пытается нас отвлечь.
Söyledim ya, televizyonda bir şey gördüm ve kaynar suyu elime döktüm. Говорю же, смотрел что-то по телеку, забылся и ошпарил руку.
Oli, sana söyledim, şu anda arkadaşlarına ihtiyacı var. Оли, я же говорил, ему сейчас нужны друзья.
Hayır, sana Dash'i uzun zaman önce test ettiğimi söyledim. Нет, я же сказала, что давно проверила Дэша.
Hayır, ben ondan pasta almasını söyledim. Нет, я просила ее забрать торт.
O şüphelerini benimle paylaştı, ben de polislere söyledim. Она поделилась со мной подозрениями, я рассказал полиции.
Geç oldu. Ben de aynısını söyledim.... ama kendisi ikincil işlemcinin, GPU önbelleğinde hız aşımı yaptığı.. Я сказал ей тоже самое, но она всё жалуется, что вторичный процессор продолжает использовать кэш.
Sakin olmasını söyledim ve böylece kimse zarar görmeyecek. Я сказал ему расслабиться и никто не пострадает.
Tam olarak ne hissettiğimi söyledim ve sonunda Luthor ismiyle arama mesafe koydum. Я должна была сказать своё слово и отстраниться наконец от имени Лютор.
Daha önce de söyledim, bu gerçeklikte tarifine uyan bir meta insan yok. Я тебе уже говорил, в этой реальности нет сверх-людей с таким описанием.
Bahane söyleme. Bana Oscar Reyes'e verdiğin sözün ne kadar önemli olduğunu söyledim. Ты сказал, что данное тобой слово Оскару Рейесу для тебя важно.
Polise bir adamın zorla evime girip ayağımı gıdıkladığını söyledim. Я сказала полиции, что мужчина щекотал мою ногу.
Neto, sana bu işin sonunun iyi olmayacağını söyledim. Нето, я говорил, что это плохо кончится.
Doktor Bishop, sana meyveler üstünde deney yapmak hakkında ne söyledim? Др. Бишоп, что я говорила вам об экспериментах с фруктами?
Cidden hiç kendime hakim olamıyorum ben ve parktaki simitçi adama söyledim. Я серьезно, потеряла контроль и рассказала все булочнику в парке.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.