Beispiele für die Verwendung von "Tıpkı" im Türkischen

<>
Şimdi sen de öleceksin. - Tıpkı arkadaşların gibi. И теперь ты умрешь, как и твои друзья.
Tıpkı Jody Evans ve kaza mankeninde olduğu gibi. Так же, как Джоди Эванс и манекен.
Aslında sanırım onlar hem varlar, hem de yoklar. Tıpkı bizler gibi. Вообще я думаю они одновременно существуют и нет, прямо как мы.
Ian sadece biraz geriliyor, tıpkı annesi gibi. Иэн просто немножко завелся. Прямо как его мама.
Otel tıpkı bir müzik kutusu gibi ayarlanmıştı. Sanki birisi içine bir jeton atacak ve birden çalmaya başlayacakmış gibiydi. Вся гостиница была устроена наподобие оркестриона, в который стоит бросить монетку, и он тут же заиграет.
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi. Запад, так же как Бэгвелл и Франклин.
Tebrikler, bir küçük oğlan daha, tıpkı ilki gibi. Поздравляю, ещё один мальчик, такой же на первый.
Kendime ait bir şeylere başlamam gerekiyordu, tıpkı sen ve Will'in başlaması gerektiği gibi. Я должен создать что-то свое, также как это нужно было вам с Уиллом.
Bir gün tıpkı Scorch Amcam gibi olacağım. Когда-нибудь я стану таким как дядя Скорч.
Bence ihtiyacımız olan kişinin bize sunacak bir şeyleri olmalı, tıpkı Mark Herman gibi. Нам нужен такой, кому есть что предложить, например, Марк Херман,.
Bu arılara da tıpkı Dünyadakiler gibi virüs bulaşmış. Эти пчелы заражены точно также как на Земле.
Tıpkı filmlerde iyi karakterin, kötü olanı daha iyi biri haline getirmesi gibi. Ama tam tersi. Это как в фильмах, где хороший персонаж делает плохого лучше, только у нас наоборот.
Doğa sürekli değişim içindedir tıpkı rüzgar gibi. Природа постоянно меняется, как и ветер.
Bir haçın önünde durabiliriz. Veya bir incilin önünde ya da bir kilisede. Tıpkı Tanrı'nın diğer yarattıkları gibi. Мы можем стоять перед крестом или библией или в церкви так же как и другие Божьи создания.
Tıpkı Bob ve Georgie Schwartz gibi olacağız. Будем прямо как Боб и Джорджия Шварц.
Bu elemanlar beysbolu seviyorlar, tıpkı Drew gibi. Эти парни любят бейсбол, прямо как Дрю.
Evet ama, bu tıpkı tarihteki en kötü ayrılık gibiydi. Но Дженис? Это же был худший разрыв в истории!
Bolluk ve bereket içinde "diyemez. Meyve için vermek bir ihtiyaçtır. Tıpkı kök için almanın ihtiyaç olduğu gibi. "Потому что для плода отдавать есть его назначение, так же как получать - предназначение корня".
Tıpkı senin gibi başka askerlerde de olduğu gibi kardeşim. Такой же солдат, как и ты, брат.
Ben tetiklenecek olay satarım Bay Trumbull, tıpkı sizin gibi. Я продал триггеры, мистер Трамбулл, как и вы.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.