Beispiele für die Verwendung von "Yani" im Türkischen mit Übersetzung "значит"

<>
Boyun desteği tekerlekli sandalyeden daha mı kötü, yani? Так значит больная шея хуже, чем инвалидное кресло?
Yani cumartesi gecesi ya da pazar sabahı. Значит, ночь субботы или утро воскресенья.
Plan hepsini bir kerede ortadan kaldırmak yani? Значит план - убрать их всех разом?
Yani bu çiplerden başka insanlara da mı yerleştirdiniz? Значит, вы имплантировали такие чипы другим людям?
Yani Dillon'ın kızının bu ismi kullanması tesadüf değil. Значит, дочь Диллона неспроста взяла это имя.
Yani, eğer evlenirsek, bu çocuk kısmını es geçebilir miyiz? Значит, если мы поженимся, мы можем пропустить тему детей?
Biz telefonda konuştuktan sonra tekrar Mara gibi davranmaya başladı yani. Значит, после телефонного звонка, она снова стала Марой.
Maskenin sahibi müze değil mi yani? Значит, маска не принадлежит музею?
Yani bu kan, katile ait olabilir. Значит, это может быть кровь убийцы?
Yani bu yangının kendi beyni mi var? Значит, это пламя обладало собственным разумом.
Pekala, yani Tommy ve Rosie. Хорошо, значит Томми и Рози.
Yani hem ofisin hem de çalışma atölyen mi var? Значит, у тебя есть кабинет и рабочее пространство.
Yani, Bay Edelstein'ın evlenmek üzere nişanlı olmadığını mı iddia ediyorsunuz? Значит, вы утверждаете, что мистер Эдельштейн не был помолвлен?
Ayrıca, bütün masrafları ben karşılıyorum, yani bu tartışma bitmiştir. Плюс я оплачиваю счета, а значит, обсуждение прибыли закончено.
Yani aile sırlarını bilen biri varsa o siz olurdunuz, değil mi? Значит, если кто-то и знает семейные секреты, так это Вы?
Zack, cesedi görüp çığlık atmıştı. Yani, paçayı sıyırdı, değil mi? Bağırdım. Зак закричал, когда обнаружил тело, значит, он ни при чем, верно?
Yani annem bunu bunca zamandır biliyordu ve aylarca yüzüme yalan mı söyledi? Значит, мама всё знала, но продолжала врать мне в лицо?
Evet, öyle. Yani her şey var Fiziksel düzlemde yaşamak için. Значит, на физическом уровне тебе есть, ради чего жить.
Yani bu beraber çalışmamıza engel olmaz değil mi? Значит, это не помешает нам работать вместе?
Çünkü Judas'ın kadehini ben kontrol ediyorum. Yani seni kontrol ediyorum. Я владею чашей Иуды, значит, я владею тобой.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.