Beispiele für die Verwendung von "adamların" im Türkischen

<>
Adamların çoğunun üst düzey silahı ve ordu dövmeleri var. У большинства парней была высококачественная амуниция и военные тату.
Bu sınırsız enerji cihazı, o adamların peşinde olduğu makine mi? Вечный источник энергии, это устройство, которое ищут те парни?
Üç kadını ve Taliban üyesi olduğu söylenen ama Taliban olmayan adamların öldürülmelerinde sorumlulukları olduğunu kabullendiler. что признают ответственность за убийство трех женщин. И что мужчины не имели отношения к Талибану.
Bilmiyorum ama bu adamların izini sürmek o kadar zor olmamalı. Не знаю, но этих ребят будет очень легко найти.
O, Columbia okyanusun değerli taşı. Cesur ve hür adamların memleketi. Колумбия, ты словно океан, дом храбрецов и свободных людей.
Kendi kendini yöneten bir Nassau 'yı. Adamların için af çıkmasını ve geleceklerini buraya bağlamalarını. Что Нассау может самостоятельно управляться, помилованием твоим людям, и участие в их будущем.
O cesur adamların gitmesi için elimden gelen yardımı yapacağım. Evet, öyle. Я делаю что могу, чтобы помочь этим смелым мужчинам попасть туда.
İçimden bir odun kapıp, adamların kafalarında patlatmak geçti, ama yapamadım. И я хотела взять палку и врезать парням, но не могла.
Adamların onu teslim ettikten sonra, onu buraya getirdiler, Gordon. Вот куда её привезли Гордон, Когда твои люди сдали её.
Sen ve adamların son bir operasyona hazır mısınız? Ты и твои парни готовы к последней операции?
Burası, tam yemek ve su alacak adamların listesi burası da şimdilik sınırlı şekilde su alacakların listesi. Тех, кому полагается полный паек, и тех, кому будут выдавать лишь малое количество воды.
Felicia Brand, bu adamların avukatıyım, Ve bu da derhal salınmasını emreden mahkeme kararı. Фелиция Брэнд, адвокат этого человека, а это судебное предписание о его немедленном освобождении.
Doğal yoldan olsun ya da olmasın, bütün bu adamların KTA Geni var. Да. От природы или нет, но все эти люди обладают геном АТД.
Sence bu adamların hedef olmaları için bir neden mi var? Думаете, есть какая-то причина почему эти парни стали мишенью?
Felicity bu adamların bir tür birliğin üyeleri olduklarını söylemişti. Фелисити сказала, что эти ребята члены какой-то лиги.
Bu adamların teknolojileri ve sağlam bağlantıları var. У этих людей есть технологии и связи.
Dean, kötü geçmişi olan adamların genelde dosyada parmak izleri olmaz mı? Дин, у парней с тёмным прошлым отпечатки обычно в базе значатся.
Bu adamların bu tür şeylerde çok fazla deneyimi var. Эти парни имеют большой опыт в такого рода вещах.
Tabii, mutlu evli adamların hepsi bara eski kız arkadaşlarıyla beraber giderler zaten. Да, счастливо женатые мужчины постоянно ходят по барам со своими бывшими подружками.
Yani, bu adamların süper askerleri, uzman bir askeri taktik uzmanı ve geleceği görebilen bir kâhini var. Итак, у этих ребят есть суперсолдаты, эксперт по военной тактике и Провидец, способный видеть будущее.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.