Beispiele für die Verwendung von "adil bir şekilde" im Türkischen

<>
Tarlaları vefalı komşuları arasında adil bir şekilde paylaşılacak. Его земля будет справедливо распределена между законопослушными соседями.
Ve bunu kanıtlamak için adil bir şekilde yargılanacak. Докажите это, и он понесет справедливое наказание.
Adil bir şekilde dövüşeceğiz. Мы будем драться честно.
İç çamaşırlarımızı adil bir şekilde paylaştıracağına güveniyorum. Я доверяю тебе справедливо поделить наши трусы.
O yarışmayı gayet adil bir şekilde kazanmıştım. Я честно и справедливо выиграла это соревнование.
Adil bir şekilde onu takımıma kattım. Я получил его честно и справедливо.
Adil bir şekilde kazandın. Ты честно её выиграла.
Siz merhumu hiçe saysanız da o bizimle adil bir iş yapmıştı. И ваш отец, несмотря на болезнь, был надежным партнером.
Herkesin hızlı ve ucuz bir şekilde ağlara erişimini destekleyin. Способствовать всеобщему доступу к быстрой и доступной по цене сети.
Bana Ajan Keen'e adil bir yargılama yapılacağına söz verdin. Ты обещал, что агента Кин ждет справедливый суд.
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir. Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
Eğer biliçli olduğumu kanıtlayabilirsem bana adil bir duruşmaya çıkma şansı vereceğinize söz verdiniz. Вы обещали, если я докажу своё самосознание, меня предадут честному суду.
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
Adil bir yargılamayı hak ediyor tamam ama insanları öldürdü. Он заслуживает справедливый суд, но он убивал людей.
Padula "nın açıklaması yetkililerin işgal harekâtıyla uzlaşmaya tamamen isteksiz olduğunu gösteriyor ki bu da protestoların hızlı bir şekilde artışına neden olmakta. Заявления Падула показало полное нежелание властей вести переговоры с движением, что привело к эскалации протестов.
Adil bir istek oldu sanırım. Я считаю это честный запрос.
Kaçırılmasından sonra ailesi tarafından zarar görmemiş bir şekilde salınması çağrısında bulunan James Foely'i Serbest Bırakın sayfasında başsağlıkları dolup taşıyor. Страница "Свободу Джеймсу Фоули", запущенная семьёй после его похищения с требованием освободить его без невредимым, полна соболезнований.
Hiçbirimiz bunun adil bir adalet olduğunu düşünmüyor. Никто из нас не считает это справедливым.
Sadece kimliğimiz nedeniyle bizi soruşturmaya gönderiyorsunuz ama bunu aşırı kibar bir şekilde yapıyorsunuz. Вы отправляете нас на проверку на основании лишь нашей национальной принадлежности, зато вы делаете это крайне вежливо.
Şerefli ve adil bir adamsınız. Вы благородный и справедливые человек.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.