Beispiele für die Verwendung von "arasındaki" im Türkischen

<>
Ama kralla alelade adam arasındaki fark da budur. Но в этом разница между человеком и королём.
Birbirini seven iki insan arasındaki özel bağ. Это особая связь между двумя любящими людьми.
Sonra düşündüm de, seninle benim maaşımın arasındaki farkın tam yarısı. Затем я поняла: это ровно половина разницы между нашими зарплатами.
Woodhouse, sen dikenler arasındaki bir gülsün. Вудхауз, ты просто роза среди шипов.
15 Ağustos 1961 günü iki gün öncesinde Berlin Duvarı'nın yapımının başlandığı Ruppiner Caddesi ile Bernauer Caddesi arasındaki kavşakta nöbet tutuyordu. 15 августа 1961 года Шуман был направлен на перекресток улиц Руппинер-штрассе и Бернауэр-штрассе на охрану начатого двумя днями ранее строительства Берлинской стены.
UUCP, bilgisayarın modemlerini diğer bilgisayarlara bağlanmak, arıza tespiti, bilgisayarlar arasındaki birebir bağlantılar için kullanır. UUCP использовал модемы компьютеров, чтобы дозваниваться до других компьютеров, устанавливая временные магистральные линии между ними.
Marnie'yle Antonia arasındaki bağı sembolize ediyor bu. Это символизирует связь между Марни и Антонией.
İki uyuşturucu baronu Pablo Escobar ve Carlos Molina arasındaki hesaplaşmaya bulaştığı konuşulmuştur. Также Хосе был посредником между двумя наркобаронами - Пабло Эскобаром и Карлосом Молиной.
Uyuşturucu, kaçak içki. Ailelerimiz arasındaki kavga hakkında bile bir şeyler koymuş. Наркота, самогон, он даже написал про вражду между нашими семьями.
Ama kan hücrelerinin arasındaki kristale benzer şeyi görebiliyorsun. Но среди клеток крови есть вот такие кристаллы.
Ebeveyn ve çocuk arasındaki bağ gibi. Как связь между родителем и ребенком.
Eskiden renk katardık ama artık iki nokta arasındaki en kısa mesafe gibi. Можно разнообразить, но все же это кратчайшее расстояние между двумя точками.
İkimizin babaları arasındaki tek fark ne biliyor musun? Benimki hâlâ hayatta. Единственная разница между нашими отцами в том, что мой ещё жив.
Isaac ve Frankie arasındaki bağlantı ne? Есть связь между Айзеком и Фрэнки?
Alfred, iki çalışan arasındaki tartışmaya tanık olmuş ve bunu yanlış yorumlamış. Альфред был свидетелем грубой ссоры между двумя слугами и неправильно интерпретировал это.
Asıl önemli olan zararsız bir zevkle gerçek bir düşüncesizliğin arasındaki farkı bilmekte. Главное, что мы знаем разницу между безобидной слабостью и по-настоящему неописуем...
Birçokları bunu iki ülke arasındaki ilişkiler için olumlu bir hamle olarak görse de... Впрочем многие видят в этом положительную тенденцию в развитии отношений между двумя странами...
Sen ışık ve karanlık arasındaki güvenlik duvarısın. Вы - стена между светом и тьмой.
İki kardeş arasındaki sevgi bağı hayattaki en büyük dayanak olduğu eski bir gerçektir. Любовь между двумя братьями - замечательная опора в жизни, Это стародавняя правда.
Ben ve diğeri arasındaki ilişki simetrik değil. Отношения между мной и другими не симметричны.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.