Beispiele für die Verwendung von "aslında" im Türkischen mit Übersetzung "на самом деле"

<>
Aslında, bir değil iki tane hata yaptın. На самом деле ты совершил две ошибки, а не одну.
Hatta Transformers ile ilgili bir sohbet de, aslında bu odadaki biriyle ilgili olabilir. Или разговор о Трансформерах на самом деле может быть о ком-то в этой комнате.
Müzik terapisi, aslında hasar görmüş beyni yeniden şekillendiriyor. Музыкальная терапия на самом деле может восстановить поврежденный мозг.
Ancak diğer tüm ahtapotlar gibi, aslında sekiz kolu vardır. Тем не менее, как и у других осьминогов, их на самом деле восемь.
Koogler'ın flash sürücüsü, aslında bir donanım şifreleme anahtarı. Флешка Куглера это на самом деле аппаратный ключ шифрования.
Aslında iyi bir senaryo yazmak baya zor. На самом деле написать сценарий достаточно сложно.
Aslında, finansal detaylar üzerine birkaç şey var... На самом деле, есть несколько финансовых деталей...
Koca bir yalan. Aslında, bu hafta epeyi önemliydi. На самом деле, эта неделя была очень важной.
Aslında o kadar da büyük bir çukur değil. На самом деле, яма не настолько большая.
Aslında, evlilik şaşırtıcı şekilde katlanılır hale geliyor. На самом деле, брак становится удивительно сносным.
Şey, aslında, ben değil, buradaki genç dostum Jonathan. На самом деле не я лично, мой молодой друг Джонатан.
Aslında Eskenazi söylediğinden en az on yaş daha büyüktü; 1895 - 1897 yılları arasında doğmuştur. На самом деле она была старше по меньшей мере на десять лет и, вероятно, родилась в 1895 - 1897 годах.
Aslında, İngiltere'de, müzikten gerçekten keyif alan çok az kişi var. На самом деле, немного людей в Англии кто любит музыку больше.
Bugün, ilk resitalimi verdim ama aslında o zamanı yeniden yaratmak için bir bahaneydi bu. Сегодня я давала свой первый концерт, но на самом деле это лишь повод развеяться.
Aslında olan şudur: Bu milyar, mevcut milyar dolar banka hesabı üzerinden yoktan varedilmiştir. На самом деле миллиардов просто были созданы из воздуха поверх существующего вклада в миллиардов долларов.
Aslında Jake'in odası diye bir şey de yok. Jenny'nin odası da yok. На самом деле, тут нет комнаты Джейка и нет комнаты Дженни.
Aslında, bu seni benim için eşsiz derecede değerli yapıyor. На самом деле это делает тебя невероятно ценной для меня.
Aslında Kuzey Afrika'da yapılmakta olan özel bir nükleer reaktör hakkında çok açık bir mesaj. На самом деле это очень точное описание секретного реактора которое строится в Северной Африке.
Aman Tanrım, çok uzun zaman olmuş. Aslında ben de sizinle konuşmak için merkez ofise geliyordum. На самом деле, я как раз шла в главный офис, чтобы поговорить с Вами.
'lerde Wade Burke en iyi öğrenci ödlünü kazandı ama aslında defalarca yasaları çiğnemiş ve bunun üstü kapatılmıştı. В -ых Уэйд Берк получал студенческие награды, а на самом деле нарушал закон, но это скрывали.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.