Beispiele für die Verwendung von "bıktım usandım artık" im Türkischen

<>
Verdiğin sözleri tutmamandan bıktım usandım artık. Я устала от твоих нарушенных обещаний.
Bu zombi romanı saçmalığından bıktım usandım artık. Я уже устал от этого зомби бреда.
Doğru düzgün bir hayatının olmaması ve bizim hayatlarımızı da sikmenden bıktım usandım artık. Меня так достало, что ты появляешься из ниоткуда и выносишь нам жизнь.
Bu lanet olası oyundan bıktım usandım artık. Я просто устал от этой гребаной игры...
Beni korumandan bıktım usandım artık! Я устала от твоей защиты!
Böyle yaşamaktan usandım artık. Я устала так жить.
Şu dünyadan bıktım usandım yahu. Я устал от этого мира.
Sana laf anlatmaktan usandım artık! Мне надоело говорить с тобой!
Onun bana laf atmasından bıktım usandım, anlıyor musun? Она уже достала говорить гадости про меня, понимаешь?
Bıktım usandım bu kertenkeleden. Мне надоел этот ящер!
Ama şu an amacım o değil. Basına benim hakkımda atıp tutmandan bıktım usandım. Мне надоело, что ты постоянно, смешиваешь меня с дерьмом в прессе.
Siyaset konuşmaktan bıktım usandım. Я устала от политики.
Artık siz ikiniz tarafından yönetilmekten bıktım usandım. Меня уже тошнит от вашего совместного контроля.
Tüm bu hikayeleri duymaktan bıktım artık. Мне уже надоело слышать эти сказки.
Bıktım artık bu asansörlerin sürekli bozulmasından. Я уже устала от этих лифтов.
Hayır, Spencer, bundan artık bıktım. Нет, Спенсер. Меня это уже достало.
Popüler kültür yeni bir film oynamaya başladığında yıldızların duruşlarını ve giyimlerini taklit etmeye dayanırdı. Ama şimdilerde Bengalli sinemaseverler artık salonları doldurmuyor ve ülkenin cinema salonları birer birer kapanıyor ve yerlerine alışveriş merkezleri dikiliyor. Но сейчас бенгальцы, которые так любят кино, больше не ходят в кинотеатры, те закрываются один за одним, а на их месте строятся новые торговые центры.
Kötü polis olmaktan bıktım artık. Я устала быть плохим копом.
"Beklemekten usandım". oldu. "Я уже устала ждать".
Artık salonlarda ailemizle birlikte film izlemiyoruz. Сейчас мы с семьёй больше не ходим в кино.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.