Beispiele für die Verwendung von "başarı" im Türkischen

<>
Rachel o bir başarısızlık örneği, başarı değil. Рейчел, она провал, а не успех.
Ben de burada yaşayan herkese devam eden bir refah ve başarı diliyorum. Я желаю дальнейшего благополучия и успеха всем, кто населяет эти земли.
Teknik, insana madalya ve Kristi Yamaguchi hayat boyu başarı ödülü getirmez. Техника не даст тебе медалей и "Награду достижений" Кристи Ямагучи.
Başarı hikayenize baktığımızda ilk olarak yazar olmayı tercih ettiğinizi ve bu ödülü kazanabilecek bir yerlerden gelmediğinizi görüyoruz ama uzun süredir sanatınızı bilediniz. По публикациям о вашем успехе могло показаться, что вы "начинающий автор" и в какой - то мере пришли из неизвестности, став победителем неожиданно.
Evet, söyledikleri önemli görünüyordu ama unuttuğun bir şey var o başarı biyoloji alanında geldi. Её новость только казалась важной, но ты забываешь, что это достижение в биологии.
Ve sonra, sahip olduğu her başarı, örneğin, Büyük Suçlar, tamamen dağıtılır. А после этого, все его достижения, например, отдел ООП, будут раскритикованы.
Bayan Pinewood, Leslie'nin halk sağlığı girişimi büyük bir başarı oldu. Мисс Пайнвуд, инициатива Лесли в области здравоохранения имела большой успех.
Tüm bu deneylerde bazı araçlar kullandık, ve çok güçlü bir başarı yakaladık. Мы использовали эти устройства во всех наших экспериментах, и достигали несомненных успехов.
Görünen o ki, bu kasabada meşruiyet popülerlik ve başarı yakalamanın tek yolu bu. Ben mi? Судя по всему, это ключ к принятию, популярности и даже успеху в этом городе.
Burada kesin bir başarı söz konusu çünkü sen resim ve antika eşya seçme konusunda harikasın. Успех обеспечен сам собой, потому что тебе нет равных в отборе живописи и безделушек.
Az bir başarı görür görmez benim yüzdemi tartışmak mı istiyorsun? Немного успеха и ты тут же хочешь изменить свою долю?
Oyun Merkezi'nin güncellenmiş bir sürümü, dönüş tabanlı oyun, oyuncu fotoğrafları, arkadaş önerileri ve başarı puanlarının eklendiğini iOS 5 ile birlikte yayınlandı. Обновленная версия Game Center была выпущена с iOS 5, в которой были добавлены пошаговые игры, фотографии игроков, предложения друзей и очки достижений.
Sonunda başarı elde edildi ama o tüm övgüyü kendi üstüne almak istedi. А когда успех наконец-то пришёл, он захотел забрать всю славу себе.
aynı bizim bir zamanlar en büyük, şimdiyse en küçük başarı hikayemiz gibi. как это было для одной из наших огромнейшей и теперь мельчайшей истории успеха:
"Jaws", 1974 yılında yayınlandı ve büyük bir başarı yakalayarak 44 hafta boyunca en çok satan kitaplar listesinde yer aldı. "Челюсти" были опубликованы в феврале 1974 и возымели большой успех, оставаясь в списке бестселлеров 44 недели.
Sence bu ona farklı bir başarı ve başarma duygusu veremez mi? Вы думаете это может дать ему иное чувство успеха, достижения?
Albüm büyük başarı yakalayarak "Billboard" 200'de iki numaraya yükseldi ve altı kez platin plak aldı. Альбом имел большой успех, поднялся до второй строчки в чартах "Billboard 200" и в конечном итоге стал шесть раз платиновым.
Şanslı Tom, Lynette'in başarı için elinde tarifi vardı. К счастью для Тома у Линетт был рецепт успеха.
İlk single "4 Minutes", 21 ülkede bir numara olarak dünya genelinde bir başarı yakaladı ve Madonna'nın "Billboard" Hot 100 listesinde ilk ona giren 37. single'ı oldu. Первый, "4 Minutes", имел успех во всем мире, поднявшись в чартах 21 страны и став тридцать седьмым хитом топ-10 для Мадонны в "Billboard" Hot 100.
Konfüçyüs devlet dairelerinde standartların iyileştirilmesi için bir kampanya başlattı ve bir miktar başarı sağladı. Конфуций предпринял кампанию реформ, призванных улучшить судебные стандарты, и добился некоторого успеха.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.