Beispiele für die Verwendung von "babasının" im Türkischen

<>
Babasının şirketini ele geçirmeye çalışan oğul hakkında ne düşündüklerini bilir misin? Знаешь, что думают люди, когда сын возглавляет компанию отца?
Bu, babasının süper katı olduğu bir diğer şey. Это еще одно, что ей отец строго запрещал.
Babasının ölümünü görmek, kolay bir şey değil. Видеть смерть своего отца, это не легко.
Babasının epey sığırı vardır ve Kenya'daki Pokot yağmacılarıyla bir süredir çatışma halindeler. У его отца большое стадо и на них нападали райдеры из Кении.
yaşındayken babasının gerçek babası olmadığını öğrenen bir genci üstelik o adamın küçük kızı da... Который узнал, что он не сын своего отца. Ему было. Дочка этого человека...
Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi. Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда.
1931 yılında mezun oldu ve babasının da öğretmenlik yapmakta olduğu Eskişehir'e tayin oldu. После окончания училища в 1931 году, она устроилась на работу в Эскишехир, где преподавал её отец.
Ethan'ın babasının söylediğine göre evlat verme annenin fikriymiş. Если верить отцу Итана, усыновление предложила мать.
Linnet, babasının vasiyetine göre yirmi bir yaşını doldurduğunda veya evlendiğinde mirası alacaktı. По завещанию её отца, Линнет получала деньги в случае совершеннолетия или замужества.
Hallie'nin kardeşi de çocuklarıyla birlikte oradaydı. Anne ve babasının arkadaşları, hepsi oradaydı. Пришла сестра Хэлли с детьми, друзья её родителей, полный дом гостей.
Mesela geçen gün akşam yemeğinde Kaylee babasının yemek yapıp yapmadığını sordu. Прошлым вечером за ужином Кейли спросила, умел ли папа готовить.
Ama seni hâlâ seviyorum. "- yaşlarında bir çocuk, babasının elini tutup yürürken, onun telefonunda ses kaydederken. Впрочем, я тебя все равно люблю ", - шестилетка, гуляя с папой и записывая аудиосообщение на отцовский телефон.
Ayrıca komşularda Bay Bauer ile babasının arasında geçen bir tartışmadan dolayı şikâyette bulundu. Соседи также жаловались, что слышали спор между мистером Бауэром и его отцом.
yaşında çocuk babasının yatak odasında çıplak sürtük buluyor. Двенадцатилетняя дочка находит голую шлюху в папиной спальне.
Bebeğin babasının, şu bizim Norman Bates'in olduğunu mu söylüyorsun? Ты хочешь сказать, что Норман Бейтс-младший - папочка ребёнка?
Gibbs'in babasının öldürülmesi iş mi eğlence mi? Убить отца Гиббса - развлечение или дело?
Amber'in babasının ne istediğini bana da söyleyecek misin? Ты мне скажешь, что отец Эмбер хочет?
2001 yılında babasının izini takip etti ve Rennes'de devam etti. В 2001 году он пошёл по стопам своего отца и присоединился к Футбольному клубу Ренн.
Peki, babasının barakasında şirketinizin logosu olan kutular vardı. В гараже его отца ящики с логотипом вашей компании.
1945 yılında Şah babasının helal et misyonunun sekreteri olarak babasına Uruguay "a gittiğinde eşlik etti. В 1945 в качестве секретаря он сопровождал своего отца в Уругвай в его отца, Халяль миссии.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.