Beispiele für die Verwendung von "beş yıldızlı" im Türkischen

<>
O halde tat alma yetisini kaybettikten sonra nasıl oluyor da beş yıldızlı bir eleştiri alıyor? Да, но как он смог получить пятизвёздочный отзыв после того, как потерял вкус?
Oğlak'ın şatosu beş yıldızlı otel gibidir. Замок Козерога - как пятизвездочный отель.
O ve eşi beş yıldızlı bir otelde yemek yiyordular. Он привел свою жену на обед в пятизвездочный отель.
Bu çarşafları beş yıldızlı bir otelden çaldım. Я украл эти фразы из пятизвездочного отеля.
Beş yıldızlı bir generaldi. Он был пятизвёздочным генералом.
Binanın 49-70 katlarında toplam 603 odalı bir beş yıldızlı otel bulunmaktadır. Часть небоскрёба с 49 по 70 этажи занимает пятизвёздочный отель на 603 комнаты.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Dodge Charger'ın burnunda üç noktadan yıldızlı modeli. Dodge Charger с трёхконечной звездой на капоте.
Filipinler'de basketbola gösterilen ilgiye merak besleyen Richard Daniels son beş yılını ülkenin kırsal alanlarındaki basketbol potalarını fotoğraflayarak geçirdi. Заинтересовавшись популярностью баскетбола на Филиппинах, Ричард Дэниелс провел последние пять лет, фотографируя баскетбольные кольца в сельской местности страны.
Su kenarında yıldızlı bir otlede geçireceğimiz bu haftasonu için uzaklara gidiyoruz. Мы уедем на выходные, остановимся в пятизвездочном отеле на берегу.
Mostafa Azizi Haziran tarihinde; "milli güvenliğe karşı birlik ve ihtilaftan" beş yıl, "Dini Lider'e hakaretten" iki yıl ve "devlete karşı propogandadan" bir yıl hapse mâhkum edildi. июня Мустафа Азизи был приговорен к пяти годам лишения свободы за сговор против национальной безопасности, двум годам за оскорбление главы государства и одному году за пропаганду против государства.
Burası lanet olası dört yıldızlı bir restoran. Нечего стыдиться. Всё этот пижонский четырёхзвёздочный ресторан.
Kelimelerin kaymasını, düşmesini ve oynama şeklini anlamaya çalışırken son beş yıldır ısrarla yazıyorum. Я писала рассказы последние пять лет, упорно пытаясь понять, каким образом слова заставляют играть текст новыми красками.
Karanlık gece, çok yıldızlı. Темная ночь, очень звездная.
Botlardaki filolar balık iskeletli siyah bayrakları ve beş renkteki miras bayraklarını sallayarak, suyun üzerinde protestolarını gerçekleştirdi. Целая флотилия лодок во время протестов на воде наряду с традиционными пяти - цветными флагами подняла чёрные флаги со скелетами рыб.
Evet. O şimdi üç yıldızlı general oldu. Да, у него теперь ранг звезды.
Evet, son beş yılda, dört defa kaçma girişiminde bulundu. Ну, он совершил четыре попытки побега за последние пять лет.
"Dört yıldızlı!" "Четыре звезды!"
Diğer beş yarışçının bu konuda söyleyeceği bir şey vardır. Остальным пяти гонщикам есть что сказать по этому поводу.
Burası üç yıldızlı iyi bir yer. Это хорошее место, три звезды.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.