Beispiele für die Verwendung von "bilgiye göre" im Türkischen

<>
Teal'c'tan aldığımız bilgiye göre, Yu, Düzen Efendileri'nin filolarını Anubis'in yanına getirecek. Eğer biz başarılı olursak. Мы слышали от Тилка, что Ю поведет флот Богов Системы на Анубиса как только мы преуспеем.
Hepimiz oranın ne kadar kalabalık olduğunu biliyoruz ama aldığımız bilgiye göre hepsi bir kiliseye doluşmuş. Вы знаете, какой тут муравейник. Но есть информация, что они скрываются в церкви.
Aldığım bilgiye göre, Ordu'dan Talat Paşa, Amerikan Vatandaşı'nı infaz etmek üzre. У меня есть основания, что ваши военные, собираются казнить гражданина США.
Aldığım bilgiye göre, bu suçu işleyen kişi şu anda Plaza Hotel'de konuşma yapıyor. По данным поисковика Аск Дживс, этот подозреваемый на данный момент в отеле Плаза.
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
Bizim bilgiye ulaşımımızı sınırlandırmak Makine'nin elini kolunu bağlamaz ki. Но ограничение нашего доступа к информации не мешает Машине.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bu güne dek Ebola, Batı Afrika'daki ülkede 52 kişinin ölümüne sebep oldu. Согласно данным ВОЗ, на данный момент в стране на Западе Африки лихорадка унесла жизни человек.
Bir sahtekârlık soruşturması hakkında bilgiye ihtiyacım var. Мне нужна информация по делу о мошенничестве.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI )'a göre, serbest çalışan haberci, Kasım'de Suriye'nin kuzeyinde "organize bir çete" tarafından alıkoyuldu: Согласно Федеральному бюро расследований США (ФБР), внештатный журналист был похищен "организованной бандой" в северной Сирии ноября года.
Marcus Gates hakkında biraz daha bilgiye ihtiyacımız var. Нам нужна более подробная информация о Маркусе Гейтсе.
Doğa severlere göre, habitat kaybı, neslin tükenmesine sebep olan en büyük tehditlerden birisi. По мнению экологов, это как раз тот случай, когда причиной вымирания вида является потеря среды обитания.
WikiLeaks halkın bilgiye ulaşmasını yeniden tanımlıyor. WikiLeaks переопределил право общественности на информацию.
Katılımcılara göre iki gün, Kolombiya'daki yerli dil dijital aktivistlerinin zorluklarını yansıtmak için çok az bir süreydi. По словам участников двух дней оказалось явно недостаточно для того, чтобы в полной мере осветить все проблемы, с которыми приходится сталкиваться активистам возрождения индейских языков в Колумбии.
Sadece biraz daha bilgiye ihtiyacı vardı. Ей просто нужно было больше информации.
Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır. Мне кажется, что у любого гражданина есть право иметь возможность смотреть разные фильмы, местного и зарубежного производства, на любой вкус.
Ne kadar tehlikeli olduğunu söyleyemiyoruz, daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Сказать, насколько это опасно, нельзя. Нам нужно больше информации.
İmzalayan taraflara göre bu anlaşmanın amacı "devletlerin iç işlerine müdahale edebilecek, devletlerin egemenliğini, politik, ekonomik ve toplumsal istikrarını ve aynı zamanda toplum düzenini bozabilecek bilgi teknolojilerinin kullanımını kısıtlamaktır." По словам подписантов соглашения, его цель состоит в ограничении использования информационных технологий для "вмешательства во внутренние дела государства, нарушения общественного порядка, а также дестабилизации внутриполитической и социально - экономической обстановки".
Burada ortakyaşam, hastalığını tedavi etmek için gerekli bilgiye ulaşacak. Тогда симбионт получит информацию, необходимую для лечения твоей болезни.
Soruşturma kapsamında bir polis memuruna göre, mağdur kelepçeli bulundu, nefes alıyor fakat konuşamıyordu. По словам полицейского, участвовавшего в расследовании, жертва была пристегнута наручниками, она дышала, но не могла говорить.
Steward seferinden gelen eşyalarla ilgili bilgiye ihtiyacım var. Мне нужна информация о экспонатах из экспедиции Стюарта.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.