Beispiele für die Verwendung von "bir çalışan" im Türkischen

<>
Bu mağazanın genel müdürü bir çalışan tarafından ölü bulunmuş. Главный менеджер этого автосалона был найден мертвым его сотрудником.
Düşük dereceli bir çalışan. Он оперативник низкого уровня.
Ama ofiste bir çalışan olarak da başarılı olabileceğini zannetmiyorum. Но он также ничего не добьется будучи сотрудником офиса.
Yılda birkaç kez bir çalışan tehlikeyi göze alır. Несколько раз в году такое случается с работником.
Çünkü popo hem göt hem de iyi bir çalışan anlamına geliyor. Слово "попка" может означать и задницу и хорошего работника.
Eğer biri yaralanırsa, yeni bir çalışan tutmak daha ucuz. Если кто-то получит повреждение, то дешевле нанять нового работника.
Almanya'da, bir çalışan tatildeyken onunla irtibat kurmak yasalara aykırı. В Германии противозаконно беспокоить работника, когда он в отпуске.
Belki bir çalışan ya da bir rakibiniz falan? Может, кто-то из работников, или конкурент?
Greg'e göre, kendisini sıradan bir çalışan gibi göstermiş. Как сказал Грег, он представился как простой сотрудник.
Bahçıvan? Başka bir çalışan? Есть садовник или подсобный рабочий?
Üç ay önce, bir çalışan telefon hattındaki kabloları düzeltirken bir alarm sesi duyuldu. Три месяца назад, когда оперативник получал пленки с прослушиваемой линии, прозвучала тревога.
Burada yıl çalışan bir çocuk vardı, asla bir şey anlatmadı. На меня года работал один парень. Он никогда ничего не рассказывал.
Burada çalışan bir öğrencinin adı gerekiyor: У вас тут работает один студент.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu. Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
En gözde eğlenceleri, ata binmek ve çiftlikte çalışan çocuğa eziyet çektirmekti. Она любила ездить верхом и мучить паренька, который работал там же.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Saki barında çalışan çok tatlı bir çocuktur. Он славный парень, работает в сакэ-баре.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.