Beispiele für die Verwendung von "bir yol" im Türkischen

<>
Pekala, evinize dönmeniz için başka bir yol bulacağız. Ладно, мы найдем другой способ вернуть вас домой.
Emma, Henry'yi almak için başka bir yol bulabiliriz. Эмма, мы найдем другой способ связаться с Генри.
Eğer civarımızda gizlenmiş gemilerden oluşan bir donanma olsaydı, onları bulabilecek bir yol bulabilir miydin? Если бы вблизи был флот замаскированных кораблей, могли бы вы найти способ засечь их?
Işıkları açmak için başka bir yol bulman gerek. Ты должен найти другой способ снова включить свет.
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti. Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
Okullar tekrar açıldığında, çocukları evde tutmak için bir yol bulmuş olup ailelere - ki her zaman aileler olmuştur - şimdi de huzur içinde sokaklara dönmesi, polislerle selfi çekinerek suçlamayı sorması için baskı yapacaktır. Когда он начнётся, Алкмин найдёт способ удержать детей дома, переложив свою работу на напуганные семьи, которые непременно накажут непослушных детей... и смогут дальше спокойно ходить по улицам, делать селфи с полицией и просить импичмента.
İnsanın normalde bulunmayacağı yerlerin görüntüsü ve sesine dalıp gitmesi için özgün ve meditasyonumsu bir yol. Это уникальный способ погрузиться в виды и звуки мест, которых Вы, возможно, никогда не увидите.
Kamuoyunun da gözlemlediği üzere dünya Internet özgürlükleri konusunda çok önemli bir yol ayrımında. Как многие уже заметили, сейчас в мире настал решающий момент в ситуации со свободой в Интернете.
Ancak aynı zamanda sıcaktan kurtulmak için ilginç bir yol bulmuşlar: Помимо этого, они придумали оригинальный способ борьбы с жарой:
Önemli eşyalarımızı korumak için bir yol bulmalıyız. Нам нужно найти способ защитить незаменимые вещи.
Oraya, üzerinden geçebileceğiniz bir yol var mı? У нас есть возможность вытащить их оттуда немедленно?
Fransa'nın iyiliği için birlikte çalışmaya bir yol bulmalıyız. Ради блага Франции, мы должны работать вместе.
Yemeğine antibiyotik karıştırmak çok daha iyi bir yol olabilir. Я верю. Лучше попытайся подмешать ему антибиотики в еду...
Hauser ve Maddox bağlantısı için başka bir yol bulmalıyız. Нам придется найти другой способ связать Мэддокса с Хаузером.
Bunu sana anlatmak için bir yol bulmaya çalışıyordum. Я же тебе рассказал, хотя было непросто.
Baska bir yol bulmaliyiz. Нужно искать другой путь.
Biletleri almak için farklı bir yol olmalı değil mi? Должен же быть другой способ достать билеты, так?
Düşündük ki başka bir yol aramak daha iyi olacak. Мы решили, что лучше будет поискать другой путь.
Üzerine oturduğun o ayakkabı ta İtalya'dan buraya bir yol geldi. Туфли, на которых ты сидишь, приехали из Италии.
Bu çocuklar bir yol kavşağında. Эти дети как на перекрестке.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.